Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Riski Yaz Aylarında Artıyor, Uzmanlar Uyarıyor

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Riskine Dikkat!

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına maruz kalma riski yükseliyor. Uzmanlar, özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan bireyler ile kırsal alanlarda ya da piknik alanlarında vakit geçiren vatandaşların bu süreçte daha dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyor.

Uzmanlardan Önemli Uyarılar

Hayat Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Özkul, KKKA’nın keneler yoluyla bulaşan ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen tehlikeli bir enfeksiyon hastalığı olduğunu ifade ederek, hastalıktan korunma yöntemleri ve erken teşhisin kritik önemine vurgu yaptı. Dr. Özkul, “Hastalığın bulaşma yolu çoğunlukla kene ısırmasıdır. Bunun yanı sıra, hastalığı taşıyan hayvanların kanı veya vücut sıvılarıyla doğrudan temas da virüsün insanlara geçmesine sebep olabilir. Kene vücuda yapıştığında virüsü kana karıştırarak hastalığın gelişmesine yol açar. Kene ısırmasından sonra hastalığın semptomları genellikle 1 ile 3 gün içerisinde belirginleşir. Bu süreçte yüksek ateş, yorgunluk, kas ve eklem ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi rahatsızlıklar görülebilir. Hastalık ilerledikçe ciltte döküntülerle birlikte burun ve diş eti kanamaları gibi çok daha ciddi semptomlar ortaya çıkabilir.” dedi.

Korunma Yöntemleri ve Erken Teşhis

Dr. Özkul, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nden korunmak adına kırsal bölgelerde açık renkli ve uzun kollu kıyafetlerin tercih edilmesi, pantolon paçalarının çorap içine sokulması ve vücutta kene kontrolünün düzenli bir şekilde yapılmasının önemini vurguladı. Kene tespit edilmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna gitmenin hayati bir gereklilik olduğunu belirten uzman, hasta ya da hastalık şüphesi taşıyan hayvanlarla kesinlikle temastan kaçınılması gerektiğini söyledi.

Son olarak, kene tutması durumunda ya da KKKA belirtilerinin görülmesi halinde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmasının şart olduğunu hatırlatan Dr. Özkul, bu hastalığın erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabileceğini açıkladı.