Kredi Kartı Aidatlarına Yüzde 60 Zam: Tüketici Hakları İhlal Ediliyor mu?

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, banka kredi kartı aidat artışlarını eleştirerek, bankaların bu alandan büyük kâr sağladığını belirtti. Tüketicinin bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, bankaların yasal zorunluluğa rağmen aidatsız kartları sunmaktan kaçındığını ifade etti.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, banka kredi kartı aidat

Tüketiciler Birliği’nin başkanlığı görevini yürüten Mahmut Şahin, kredi kartı aidatlarında yaşanan artışların ciddi bir sorun olduğunu ifade etti. Şahin, bankaların bu konuda aşırı kar hırsı içinde olduğunu belirterek, “Faiz dışındaki tüm gelir kalemlerinde bankaların tatmin edici bir duruma gelmesi gerekiyor” dedi.

Kredi kartı aidatlarının, bankalar için önemli bir gelir kaynağı olduğuna dikkat çeken Şahin, “Ülkemizde yaklaşık 100 milyon kredi kartı mevcut ve bu kartlar üzerinden her ay yüksek miktarlarda aidat toplanıyor. Bu yıl yüzde 60 oranında zam yapılmış durumda. Kredi kartının türüne bağlı olarak yıllık aidatlar değişiklik gösteriyor; şu anda 850 TL’den 2850 TL’ye kadar aidatlar mevcut. Ortalama ise 1200 ila 1500 TL seviyelerinde. Bu aidatlar bankalar için önemli bir kazançken, tüketiciler açısından gereksiz bir harcama anlamına geliyor” şeklinde konuştu.

Bankaların müşteri kazanma amacıyla kredi kartı verdiklerini ancak aidat toplayarak ek gelir elde ettiklerini vurgulayan Şahin, “Bir kredi kartının maliyeti bu kadar yüksek olmamalı. Ayrıca, bankalar 2014 yılından beri aidatsız bir kredi kartı sunmak zorundalar. Ancak tüketicilere bu konuda yeterince bilgi verilmediği görülüyor. Sözleşmelerde aidatsız kart seçeneğine dair bir bilgilendirme yer almıyor. Tüketicinin buna dair bilgi sahibi olması ve aidat ödemişse bunu iade alma hakkını kullanması mümkün. Eğer tüketici, ‘ben bu yalın kart konusunda bilgilendirildim ve kabul ettim’ yazıp imzalamadıysa ödedikleri aidatları geri talep edebilir” dedi.

Ayrıca Şahin, “Kredi kartları dikkat çekici bir konu olsa da bankaların toplamda 20’den fazla gelir kalemi mevcut. Var olan maliyetlerde bir artış olmamasına rağmen bankalar tüm bu kalemlere zam yapıyor. Bu durumda BDDK’nın müdahale etmesi gereken bir durum var. Ancak kurumun ‘makul’ kavramı çok geniş yorumlanabiliyor. Her ne kadar bankalar için bu ücretler makul gözükse de bin TL gibi bir gelire sahip bir birey için 100 TL’lik bir ücret aynı şekilde algılanamaz. Bu konunun yeniden gözden geçirilmesi ve bankaların fazladan kâr taleplerine bir sınır getirilmesi elzem” ifadelerini ekledi.