Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Oksitosin Hormonu ve Emzirmenin Önemi: Dr. Esra Nur Kapukaya’dan Değerli Uyarılar

    İstanbul Aile Hekimliği Derneği üyesi Dr. Esra Nur Kapukaya, emzirmenin anne-bebek sağlığı açısından kritik olduğunu belirtti. Oksitosin ve prolaktin hormonlarıyla güçlenen bağ, bebeklerin gelişimine katkı sağlarken, annelere de rahatlık sunuyor. Emzirme sırasında dikkat edilmesi gereken detaylar ve bebeğin yeterli süt alımını değerlendirme yöntemleri açıklandı.

    İstanbul Aile Hekimliği Derneği üyesi Dr. Esra Nur Kapukaya, emzirmenin

    Oksitosin Hormonunun Rolü

    Emzirme sürecinde, anne vücudundan salgılanan ve halk arasında ‘sevgi hormonu’ olarak bilinen oksitosin, anne ile bebek arasında güçlü bir bağ yaratırken, doğum sonrası rahim kasılmalarını tetikleyerek kanamanın kontrol altına alınmasını da sağlar.

    Emzirmenin Sağlığa Faydaları

    İstanbul Aile Hekimliği Derneği Bilim Komisyonu üyesi Dr. Esra Nur Kapukaya, emzirmenin hem anne hem de bebek sağlığı açısından çok sayıda yarar sunduğunu vurguladı. “Yeni doğan bebek için en ideal gıda, annesinin sütüdür. Doğum ardından gelen ilk birkaç gün içerisinde bebeklere sunulan, halka arasında ‘ağız sütü’ olarak adlandırılan kolostrum, enfeksiyonlara karşı koruma sağlama özelliği taşımaktadır. Aynı zamanda bu süt, bebeğin beyin ve görme fonksiyonlarını olumlu yönde etkiler ve ilk dışkılamaya yardımcı olarak sarılık riskini azaltır.” dedi.

    Dr. Kapukaya, bazı annelerin kolostrumun renginden dolayı sütlerini sağmayı tercih edebildiğini belirterek, bu durumun yanlış olduğuna dikkat çekti. Bebeğin doğumun hemen ardından ilk yarım saat içinde emzirilmesi gerektiğini ifade etti. Anne ile bebeğin aynı odada kalmasının emzirmeyi kolaylaştırdığını da sözlerine ekledi.

    Anne emzirme sürecinde prolaktin hormonu salgılarak süt miktarının artmasına yardımcı olur. “Bebek emdikçe, hem kendisi hem de anne emzirmeyi öğrenir ve süreç daha da kolaylaşır. Bebekler sadece beslenmek için değil, aynı zamanda güven ve huzur bulmak amacıyla da emme ihtiyacı duyar.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

    Emzirme Sürecinde Önemli Noktalar

    Dr. Kapukaya, yeni doğan bebeklerin her saat başı emzirilebileceğini, ancak emzirme süresinin arttıkça 2 ila 3 saate çıkabileceğini belirtti. Eğer üç saat geçmişse ve bebek hala uyuyorsa mutlaka uyanarak emzirilmesi gerektiğinin altını çizen Kapukaya, annelerin temizlik konusuna özen göstermesi ve sabun gibi kurutucu maddelerden kaçınmasının önemine değindi.

    Bebeğin memeyi tam kavrayabilmesi için doğru pozisyonda oturulması gerektiğini ifade eden Dr. Kapukaya, emzirmenin ağrılı olmaması gerektiğini, ağrı hissedildiğinde pozisyonun değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

    Kapukaya, emzirme sırasında dikkat edilmesi gereken ayrıntıları sıralayarak, “Emzirmeye başlanılan memenin tamamen boşalması sağlanmalıdır. Sadece ön süt alınması, bebeğin ihtiyaçlarını karşılamayabilir. Her emzirmede, bir önceki emzirmenin zıt tarafındaki meme tercih edilmelidir.” diye konuştu.

    Anne Sütünün Yeterliliğini Anlamak

    Dr. Kapukaya, bebeklerin yeterli anne sütü alıp almadıklarını anlamanın yollarını şöyle sıraladı:
    – “Bebek günde en az 6 defa idrar yapıyorsa,
    – Doğumdan sonraki 2. haftada doğum kilosuna ulaşıyorsa,
    – Her ay 500-600 gramdan az olmayacak şekilde kilo alıyorsa, beslendiği yeterlidir.”

    Dr. Kapukaya, emzirme sürecinin son derece değerli olduğunu, bu süreçte annelerin stresten uzak durmaları ve kendilerine güvenmeleri gerektiğini belirtti. Zorluk yaşayan annelerin en yakın sağlık kuruluşlarına ya da aile sağlığı merkezlerine başvurmalarının önemine dikkat çekerek sözlerini noktaladı.

    Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı