BM’den Suriye’ye Gönderilen Yardımlar Hakkında Önemli Açıklama
Cenevre’de gerçekleştirilen basın toplantısında, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Operasyonlar ve Savunuculuk Bölümü Direktörü Edem Wosornu, Suriye’ye 2014 yılından bu yana 62 binden fazla yardım kamyonunun gönderildiğini duyurdu. Wosornu, Türkiye’nin Suriyelilere sağladığı desteği, bu yardımların önemli bir iş birliği örneği olarak nitelendirdi ve bu tür desteklerin değerli olduğunu belirtti.
Cenevre’deki Toplantıda Öncelikli Konular İstişare Edildi
Dünya Sağlık Örgütü, OCHA, Dünya Meteoroloji Örgütü, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Afet Riskini Azaltma Stratejisi uzmanlarının katıldığı basın toplantısında, Suriye’deki insani müdahalenin mevcut durumu değerlendirildi. Toplantıda, “Onlar bu müdahalenin kahramanlarıdır” sözleri ile yerel aktörlerin katkısına özel vurgu yapıldı. Ayrıca, Suriye yardımları için oluşturulmuş olan Merkezi Acil Müdahale Fonu ve Gaziantep ile Şam’daki insani yardım fonlarının etkinliğinden bahsedildi.
Gaziantep Merkezli Kuruluşların Rolü Vurgulandı
Wosornu, Gaziantep merkezli sivil toplum kuruluşlarının çabalarının bu süreçte nasıl desteklendiğini ve yerel iş birliği açısından nasıl örnek oluşturduğunu paylaştı. Türkiye üzerinden sadece bu yılın başlangıcından bu yana bin adet yardım tırının sınırı geçtiğine dikkat çeken Wosornu, sınır ötesi yardım operasyonlarının hızlı bir şekilde sonlandırılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle tüm tarafların iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Geleceğe Dair Planlamalara Dikkat Çekildi
Wosornu, toplantı sonrasında ortaklarından edindiği bilgilerin kendisi üzerinde büyük bir etki yarattığını dile getirirken, “Suriye’ye 2014 yılından bu yana 62 binden fazla kamyon gönderildi. Bu durum, Türkiye hükümetinin Suriyelilere sağladığı destekle birlikte önemli bir iş birliği örneğidir. Bu iş birliği ve desteklerini takdirle karşılıyoruz” şeklinde konuştu.
Ayrıca, gelecekte bu deneyimlerin nasıl değerlendirileceği ve sürecin sorumlu bir şekilde nasıl tamamlanacağına dair düşüncelere vurgu yaparak, bu konuların üzerinde durulması gerektiğini belirtti.