Umut Metin: Sigorta Sektöründe Zorunlu Arabuluculuk İhtiyacı
Sigorta sektöründe zorunlu arabuluculuğun gerekliliğine dikkat çeken Av. Umut Metin, “Ülkemizde arabuluculuğun farklı alanlardaki başarılı uygulamaları, sigorta uyuşmazlıklarının çözümünde de bu yöntemin gerekliliğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de arabuluculuk, farklı uyuşmazlıkların çözümünde etkili bir alternatif olarak öne çıkıyor. Ticari anlaşmazlıklar, kiralama meseleleri veya işçi-işveren uyuşmazlıkları gibi durumlar, mahkeme süreçlerine başvurmadan arabuluculukla kolaylıkla çözüme kavuşturulabiliyor. Önleyici bir mekanizma olarak işleyen dava öncesi arabuluculuk, hukuki anlaşmazlıkların çözümünde yeni bir anlayış geliştirdiği gözlemleniyor.
Türkiye Arabulucular ve Arabuluculuk Merkezleri (Turamep) Sözcüsü Avukat Arabulucu Dr. Umut Metin, bu arabuluculuk uygulamasının sigorta ihtilaflarına da yansıtılması gerektiğini vurguladı. Metin, “Ülkemizde arabuluculuğun farklı uyuşmazlıklardaki başarısı, sigorta uyuşmazlıkları açısından da kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geldiğini göstermektedir” şeklinde konuştu.
Metin, şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye sigorta sektörü, zorunlu sigorta branşlarında karşılaşılan uyuşmazlıkların çözümüne yönelik olarak Sigorta Tahkim Komisyonu (STK) aracılığıyla bir mekanizma geliştirmiştir. Bu sistemin varlığı, çok sayıda davaya kıyasla daha hızlı sonuçlar alınmasını sağlamakla birlikte, STK’nın zorunlu ve klasik tahkimden farklı bir yapı sunduğu da dikkat çekmektedir. Bazı uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden kesin bir şekilde çözümlenmesi, Anayasa bağlamında tartışmalara yol açmaktadır. Bu nedenle, STK’ya müracaat öncesinde ‘Zorunlu Arabuluculuk’ aşamasının getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu adım, tüm taraflar için daha adil ve verimli bir çözüm modeli sunacaktır. Böyle bir imkanın sağlanması, sigorta uyuşmazlığı yaşayanların anlaşmasını kolaylaştıracak ve toplumsal barışa destek olacaktır.”
Umut Metin, “Sigorta uyuşmazlıklarında neden tahkim öncesi zorunlu arabuluculuk tercih edilmelidir?” sorusu üzerine şunları kaydetti:
“Dostane Çözüm: Arabuluculuk, tarafları düşman olmaktan çıkarir. Tarafları, davada ayrı ayrı cephanelerle değil, ortak bir çözüme ulaşmak için bir araya getirir. Taraflar, arabulucunun rehberliğinde birbirlerini dinleyerek, kendi isteğiyle aralarındaki meseleyi çözebilirler. Arabuluculuk, bir başkasının hükmü yerine, tarafların öz iradeleriyle sorunlarını halletmelerine olanak tanır.”
“Süre ve Maliyet Avantajı: Arabuluculuk, tahkim süreçlerine göre daha hızlı ve düşük maliyetli bir çözüm sağlar. Bu durum, hem sigorta şirketlerini hem de Sigorta Tahkim Komisyonunun yükünü azaltarak, mağdurların tazminatlarına daha çabuk ulaşmasını temin eder. Sorunların çözümünde, tarafların menfaatlerinin göz önünde bulundurulması daha insani bir yaklaşım sergilemektedir.”
“Gizlilik: Arabuluculuk süreçleri gizlilik ilkesiyle yürütülür. Taraflar, süreçte yaşananları ve vardıkları anlaşmayı, diğer tarafın rızası olmaksızın açıklayamaz. Bu durum, ticari itibar ve ilişkilerin korunması için son derece önemlidir.”
“Arabuluculuk, tahkime alternatif değil, tamamlayıcı bir mekanizmadır: Zorunlu arabuluculuktan olumlu sonuç alınamazsa, tarafların hala STK’ya başvurma imkanı vardır. Bu sistem, tahkimi ortadan kaldırmaz; aksine, onu destekler ve doğru bir şekilde yönlendirir.”
“Unutulmamalıdır ki, tahkim bir yargılama süreçidir. Arabuluculuk ise taraflara, yargılama kaygısı olmaksızın sorunlarını çözme fırsatı sunar ki bu da toplumsal bir ihtiyaçtır.”
