Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Safra kesesi hastalıkları Türkiye’de yaygın, erken teşhisle tedavi edilebiliyor

Safra kesesi hastalıkları, Türkiye’de yaygın bir sorun olarak dikkat çekiyor. Doç. Dr. Yaşar Özdenkaya, semptomatik taşların cerrahi müdahale gerektirdiğini ve belirtilerin genellikle ağır yemeklerden sonra ortaya çıktığını belirtti. Bu tür rahatsızlıkların erken teşhisle kolaylıkla tedavi edilebileceğini vurguladı.

Safra kesesi hastalıkları, Türkiye'de yaygın bir sorun olarak dikkat çekiyor.

Safra Kesesi Hastalıkları Türkiye’de Yaygın Bir Sorun

Türkiye’de, safra kesesi hastalıkları, sindirim sistemiyle ilgili en yaygın sağlık sorunları arasında kendine yer buluyor. Medipol Sağlık Grubu’ndan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yaşar Özdenkaya, bu hastalıkların çoğu zaman herhangi bir belirti göstermeden ilerlediğini, semptomatik hale gelen vakalarda ise cerrahi tedavinin kalıcı bir çözüm sunduğunu vurguladı.

Yemek Sonrası Belirtiler Dikkatle Değerlendirilmeli

Yemek yedikten sonra oluşan karın ağrıları, mide şişkinlikleri veya sırta vuran rahatsızlıklar, bazen basit bir hazımsızlık olarak değerlendirilebilir; ancak bu durumun altında safra kesesi taşları yer alıyor olabilir. Doç. Özdenkaya, safra kesesi hastalıklarının çoğu kez sinsi bir şekilde ilerlediğini ve erken teşhisle kolayca tedavi edilebileceğini belirterek önemli uyarılarda bulundu. Özdenkaya, “Safra kesesi taşı, toplumda yaygın bir sağlık sorunu. Birçok hasta, yıllarca taşı olduğunu fark etmeden yaşamını sürdürüyor. Ancak belirtilerin ortaya çıkması durumunda cerrahi müdahale gereklidir” diye konuştu.

Ağrılar ve Belirtiler Üzerine Bilgilendirme

Doç. Dr. Özdenkaya, safra kesesi hastalıklarının genellikle ağır ve yağlı besinlerin tüketiminin ardından görülen karın ya da sırt ağrıları ile kendini gösterdiğini ifade etti. Hastaların çoğu, mide bölgelerinde gaz ve basınç hissi, sağ omuza vuran ani ağrılarla doktora başvuruyor. Bu belirtilerin kalp hastalığı ile karıştırılabileceğine dikkat çeken Özdenkaya, “Şikayetlerin altında safra kesesi taşı olabileceği gibi farklı sindirim sorunları da bulunabilir” dedi.

Sessiz Taşlar ve Cerrahi Müdahaleler

Toplumda birçok kişinin safra kesesi taşı bulunsa bile bu kişilerin semptom göstermeden hayatlarına devam ettiklerini belirten Doç. Özdenkaya, “Bu bireyler ‘sessiz taş’ hastaları olarak tanımlanır ve genellikle cerrahi müdahale gerektirmez. Fakat ağrı, bulantı ve hazımsızlık gibi belirtiler yaşayan hastalarda tedavi, laparoskopik yani kapalı ameliyatla yapılır” sözlerini ekledi.

Kapalı Ameliyatların Avantajları

Kapalı yöntemle gerçekleştirilen safra kesesi ameliyatlarının hem güvenli hem de etkili olduğunu dile getiren Doç. Özdenkaya, “Ameliyat sonrası hastalar, hızlı bir şekilde iş hayatlarına dönebilmekte. Türkiye’de cerrahlarımız bu alanda oldukça tecrübeli ve hastanemizde ayda yaklaşık 100 safra kesesi ameliyatı uygulanıyor. Komplikasyon oranı ise yüzde 1’in altındadır” diyerek bilgi verdi.

Taşların Pankreası Tehdit Eden Riskleri

Doç. Özdenkaya, safra taşlarının bazı durumlarda safra kanalına düşebileceğini belirterek bunun pankreas iltihabı ya da sarılığa neden olabileceğini ifade etti. “Bu tür durumlarda, endoskopik yöntemle yani ERCP ile taşların temizlenmesi gerekmektedir. Ancak standart tedavi yöntemi, safra kesesinin laparoskopik olarak çıkarılmasıdır” şeklinde konuştu.