Nöbetçi Eczaneler
Kayseri’de gerçekleştirilen ex vivo gen tedavisi, dünyada beşinci hasta üzerine uygulandı. Bu tedavi, ağır kombinasyonlu immün yetmezliği bulunan bir bebek hastanın sağlığını geri kazanmasına yardımcı oldu.
Elazığ’da yaşayan A.L.K. isimli bebeğin ailesi, çocuğunun 5 buçuk aylıkken ağzındaki yaralar nedeniyle hastaneye başvurdu. Burada yapılan tetkikler sonrasında A.L.K.’ye Malatya’da ağır kombinasyonlu immün yetmezliği teşhisi konulmuş ve hastanın tedavisi için Kayseri’ye yönlendirilmiştir. Erciyes Üniversitesi KANKA Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi’ne transfer edilen bebek, dünyada beşinci olarak ex vivo gen tedavisi için uygun görüldü. Avrupa Birliği Horizon 2020 Projesi kapsamında, Hollanda’nın Leiden Üniversitesi ile Erciyes Üniversitesi’nin işbirliğiyle gerçekleştirilen bu nakil, Türkiye’de ilk defa ve dünya genelinde beşinci kez uygulanmıştır. KANKA Kemik İliği Nakil Merkezi’nde başarıyla yapılan tedavi sonrası, bebek sağlığına kavuştu.
Erciyes Üniversitesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı Başkanı ve KANKA Derneği Başkanı Prof. Dr. Musa Karakükcü, konu hakkında açıklamalarda bulunarak, “ex vivo gen tedavisini Türkiye’de ilk kez KANKA Hastanesi’nde gerçekleştirdik. Bu hastane, Kayserili hayırseverlerin katkılarıyla KANKA Derneği tarafından yaptırılmış olup, Erciyes Üniversitesi’ne devredilmiştir. Burada pek çok kemik iliği nakli yapılmış ve kanser tedavisi gören birçok çocuğa yardımcı olunmuştur. Ayrıca, Türkiye’nin ilk kök hücre gen tedavisi de yine bu hastanede uygulanmıştır. Hastanemiz, yurt dışında akredite olan merkezler arasında tek olmasıyla da dikkat çekmektedir. Proje süreci 2021 yılında başladı ve şu anda dünyada beşinci hasta olarak bizim hastamız tedavi edilmiştir. Önceden dünya çapında dört hasta daha tedavi edildi; bunlardan ikisi Hollanda, ikisi Almanya ve biri Polonya kökenlidir. Bu süreç bitiminde toplamda on hastaya ulaşıldığında bu tedavi dünya genelinde onay alacaktır” şeklinde ifadelere yer verdi.
Karakükcü ayrıca, “Gen tedavisini ağır kombinasyonlu immün yetmezliği olan hastalarda uyguladık. Bu tür hastalar genellikle geç fark edilmekte ve çok ağır koşullarda hastanelere ulaşmaktadırlar. Çoğu zaman tıbbi müdahale edilmeksizin kaybedilen çocuklar olmaktadır. Bu hastalarda gerek kemik iliği nakli gerekse diğer tedavi yöntemleri için uygun verici bulmak da oldukça zorlayıcıdır. Gen tedavisi ise bu süreçleri kolaylaştırmakta ve çocukların daha konforlu bir tedavi alması için en iyi seçenek olarak öne çıkmaktadır. Gelecek yıllarda bu tedavilerin etkinliğini daha net bir şekilde göreceğiz gibi görünmektedir” açıklamalarında bulundu.