Nöbetçi Eczaneler
Ağzımızdaki diş etlerinin kalınlaşması, kanama ve salınım gibi belirtiler çoğu zaman basit bir diş eti enfeksiyonu olarak geçiştiriliyor. Ancak Uzman Diş Hekimi ve Ağız Diş Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, yeni bir çalışmanın önemli bulgularını paylaşıyor: Şiddetli diş eti hiperplazisi bazen akut miyeloid löseminin (AML) bir göstergesi olabiliyor.
Diş eti şişmesi, lösemik hücrelerin ağız içinde yarattığı etki sonucu ortaya çıkabiliyor. Akut Miyeloid Lösemi (AML), yetişkinler arasında en yaygın akut lösemi türlerinden biridir. Kemik iliğindeki anormal beyaz kan hücreleri, normal kan üretimini engelleyerek ciddi sağlık sorunlarına yol açar. AML’nin ağız içinde görülen belirtileri arasında belirgin diş eti büyümesi ve yoğun kanamalar yer alıyor.
Diş eti büyümesi sadece yetersiz ağız hijyeni ile ilgili değildir. 16,364 hasta üzerine yapılan bir araştırmada, diş eti büyümesi yaşayan 117 kişiden %1,7’sine doğrudan AML teşhisi konulması, bu durumun ciddi bir sağlık problemi olabileceğinin altını çizer. Özellikle 65 yaş ve üzeri bireylerde daha sık görülen bu hastalık, normal kan hücresi üretimini durdurarak ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Diş eti şişmesi, aşırı kanamalar ve dişlerin gevşemesi gibi erken belirtilerle kendini gösterir.
Diş eti büyümesi, yalnızca diş taşı veya iltihap kaynaklı bir durum değil. Profesör Özkan, lösemik hücrelerin ağız içindeki diş etlerine yerleşerek ciddi etkilere neden olabileceğini belirtiyor. Bu gerçekleşirse, diş etlerinde şişme, aşırı kanama ve dişlerin yerinden oynaması gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Erken teşhis edilmediğinde ise durum hayati tehditler oluşturabilir.
Dişlerin gevşemesi sadece kayıplara neden olmaz, aynı zamanda diş etlerindeki lösemik hücrelerin çene kemiğini tehdit ettiğini de söyleyen Özkan, önemli belirtileri şu şekilde sıralıyor: “Diş etlerinde kırmızı-mor renk tonları, dokunuşla bile durmayan kanamalar, inatçı kötü ağız kokusu ve çene kemiğinde hızlı erime. Bu durum, bağışıklık sisteminin çökmüş olması nedeniyle vücudun diğer bölgelerine enfeksiyon taşınmasına neden olabilir ve bu durum sepsis (kan zehirlenmesi) riskini artırır.”
Durum başlangıçta basit bir diş eti kanaması gibi görünse de tedavi edilmediğinde ciddi sorunlara yol açabilir. Erken teşhis ile yapılacak tedaviler yaşam süresini artırabilir, fakat belirtiler gözden kaçtığında bu fırsatlar kaybolabilir. Diş etlerinde anormal büyüme, kanama ya da renk değişimi gibi durumlar gözlemlendiğinde sağlık kontrolünden geçmek önemlidir.
Son olarak, Prof. Dr. Özkan’dan dikkat çeken bir hatırlatma: “Diş hekimleri için hastaları muayene etmek sadece diş sağlığını değil, genel sağlık durumunu korumak için de kritik bir adımdır. Diş etindeki değişimler, ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Ağız sağlığını göz ardı etmemek, yaşamınızı kurtarabilir.”