Burdur’daki gül üretimi, iklim değişikliği nedeniyle bu yıl ciddi şekilde etkilendi

Burdur’un Karakent köyünde gül üretimi, küresel ısınma ve don olaylarından dolayı geçen yıla göre yarı yarıya düştü. Öztürk Sarıca, bu koşullarda gül yağı üretim hedefinin 20-30 litreye inebileceğini kaydetti. Ekoturizmle desteklenen gül üretimi, su varlıklarının azalmasına rağmen önemli ekonomik katkı sunmaya devam ediyor.

Burdur'un Karakent köyünde gül üretimi, küresel ısınma ve don olaylarından

Burdur’daki Gül Üretimi, İklim Sorunlarından Etkileniyor

Burdur’un Karakent köyünde düzenlenen gül yetiştiriciliği, bu yıl küresel ısınma ve don olaylarının olumsuz etkileriyle karşı karşıya. Gül bahçelerinde hasat dönemi başlarsa da, verim geçen yıla oranla önemli ölçüde azalmış durumda.

Doğanın Güzellikleri Tehlike Altında

‘Güller ve Göller Diyarı’ olarak adlandırılan Burdur, her bahar rengarenk gülleriyle büyüleyici bir doğa manzarası sunuyor. Ancak bu yıl, göl kıyısındaki gül bahçelerinde hasat dönemi, iklim krizinin zorlu yüzü ile karşılaşıyor. Küresel ısınmanın etkisi ve ani don olayları, yıllık 600-700 kilogram olan dekarlık gül verimini 150-200 kilograma kadar düşürmüş durumda. Bu yıl güller, zor bir sınavdan geçiyor.

Su Tasarrufu ve Ekonomiye Katkı

Bölgedeki hızla tükenen su kaynaklarına rağmen gül üretimi, adeta bir hayat damarı olarak devam ediyor. Mısır ve yoncaya kıyasla yüzde 75 daha az su tüketen güller, hem doğayı hem de bölge ekonomisini canlandırıyor. Ayrıca, Burdur Gölü’nün tozlarının yayılmasını önleyen güller, hem çevre hem de insan sağlığı için önemli bir koruyucu rol oynuyor.

Yaklaşık 400 dekarlık alanda gerçekleştirilen bu önemli üretim, sadece gül yağı ihracatıyla değil, aynı zamanda ekoturizm faaliyetleriyle de ekonomiye katkıda bulunuyor. Geçen yıl litre başına 11-12 bin euro olan gül yağı fiyatlarının, bu yıl yüzde 40 düşerek 7-10 bin euro arasında gerçekleşmesi bekleniyor. Üretim hedefleri ise, don olaylarının etkisiyle yarıya inerek 50-100 litreden 20-30 litreye düşüyor.

Tomurcukların Gelişimi Tehlikede

Küresel ısınma ve don olayları, Burdur’daki gül bahçelerinde tomurcukların olgunlaşmasını önlüyor. Don nedeniyle birçok alandaki tomurcuk zarar görürken, bazı bölgelerde yalnızca yaprakların kaldığı gözlemleniyor. Bu durum, gül üretimindeki keskin düşüşün önemli sebeplerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Burdur’un büyüleyici gül bahçeleri, zorluklara rağmen her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlamaya devam ediyor. Bu yıl ekoturizmin daha da canlanması beklenirken, bölge halkı umudunu korumakta. Güller, Burdur’un doğasına ve ekonomisine hayat vermeye devam ediyor.

Göl Tozları ve Gül Üretimi

Göller yöresinde iklim değişiklikleri ve artan tarım hayvancılığı faaliyetleri, su kaynaklarını ciddi şekilde etkiliyor. Gül üreticisi Öztürk Sarıca, bu konuda şunları ifade etti: “Göller yöresindeki su buharlaşması ve büyükbaş hayvancılık ile mısır ve yonca üretiminin artışı, yer altı sularını da olumsuz şekilde etkilemiştir. Gül, mısır ve yoncaya göre yüzde 75 daha az su tüketen bir bitki olup, ekonomik değeri de oldukça yüksektir.”

Verimde Düşüş ve Fiyat Beklentileri

Burdur Lisinia projesinde hasadın başladığını belirten Sarıca, iklim koşullarının üretimi olumsuz etkilediğini kaydetti. “Gül hasadımız başladı. Ancak küresel ısınmanın etkileri üretimimizi olumsuz yönde etkilemekte. Donlar sonucu dekarda aldığımız 600-700 kilogram gül verimi, şu anda 150-200 kilograma düşüyor.,” dedi.

Beklentileri de paylaşan Sarıca, geçen yıl 50-100 kilo arası bir gül yağı üretimi hedeflediklerini, ancak bu yıl bunun yarısı kadar olabileceğini vurguladı. Gül yağı fiyatları ise geçen yıl 11-12 bin euro iken, bu yıl 7-10 bin euroya düşmesi bekleniyor.

Ekoturizm ve Ziyaretçi Artışı

Geçen yıl 100 bin kişiyi misafir eden alanlarda bu yıl ziyaretçi sayısında artış beklenirken, Sarıca “Hasadın başlamasıyla birlikte on binlerce kişi bahçemizi ziyaret etti. Önümüzdeki günlerde bu sayı artacaktır,” dedi.

Bölgedeki gül üreticileri, iklim değişikliklerinin etkisiyle bu yıl üretimde ciddi kayıplar yaşayacaklarını ifade ediyor.