Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yenidoğan Dönemindeki Topuk Kanı Taramasının Hayati Önemi Vurgulandı

Fırat Üniversitesi’nden Doç. Dr. Deniz Ökdemir, yenidoğan dönemindeki topuk kanı taramasının kritik önemine dikkat çekti. Bu test, 6 hastalık için erken teşhis sağlarken, tedaviyi kolaylaştırarak çocuklarda ciddi sağlık sorunlarını önlüyor. Özdemir, yanlış bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Fırat Üniversitesi'nden Doç. Dr. Deniz Ökdemir, yenidoğan dönemindeki topuk kanı

Yenidoğan Döneminde Topuk Kanı Taramasının Önemi

Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde görevli Çocuk Endokrinoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Ökdemir, bebeklerin yenidoğan döneminde yapılan topuk kanı taramalarının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. Ökdemir, “Yenidoğan döneminde çocuklara uyguladığımız topuk kanı taraması ile altı farklı hastalık için testler gerçekleştiriyoruz. Bu uygulamanın amacı, potansiyel hastalıkların erken teşhis edilmesini sağlamak ve gerektiğinde hızlı bir şekilde tedavi sürecine geçebilmektir. Bu sayede çocuklarda ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilebilmektedir” ifadelerini kullandı.

Bebeklerin hastaneden taburcu olduktan sonra da topuk kanı testi yapılması gerektiğini belirten Ökdemir, “Guthrie kâğıdı olarak adlandırılan özel bir kâğıda birkaç damla kan damlatılıyor. Ailelerin, taburcu olduktan sonra bir hafta içinde aile hekimliklerine başvurarak ikinci testin yaptırılmasını sağlamaları önemlidir. Eğer aile hekimi ebeveynleri aramıyorsa, bu durum test sonuçlarının normal olduğu anlamına gelir. Problemler olması durumunda ise aile hekimliği, ebeveynlerle iletişime geçecektir” dedi.

Erken Teşhis ve Zeka Gelişimi

Ökdemir, özellikle çocuk endokrinoloji uzmanları olarak konjenital hipotiroidizm ve Konjenital Adrenal Hiperplazi gibi böbrek üstü bezine ilişkin rahatsızlıkları taradıklarını söyledi. “Konjenital hipotiroidizm, önlenebilir zeka geriliği nedenlerinin başında yer alıyor. Bu hastalığa, bebeğin doğumunda hiçbir belirti görülmeden yalnızca topuk kanı taraması ile tanı konulabiliyor ve tedavi süreci de iki hafta içerisinde başlatılmalıdır. Her gecikme, çocuğun zekasını olumsuz etkiliyor” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekti.

Son günlerde topuk kanı alımının sağlık açısından zararları olduğu yönündeki asılsız iddialara da değinen Doç. Dr. Ökdemir, “Bu tür haberlere kesinlikle itibar edilmemesi gerekiyor. Bilimsel verilere dayanmayan bu söylemlerin yanlış olduğu aşikardır” şeklinde konuştu.

Bu nedenle, yenidoğan dönemindeki topuk kanı taraması, çocuk sağlığının korunması açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Ailelerin bu süreçte bilinçli hareket etmesi, bebeklerin sağlığı açısından son derece önemlidir.