Yaz mevsiminde, güneş gözlüğü ihtiyaçlarının arttığını ifade eden uzmanlar, düşük kaliteli ve sahte gözlüklerin sağlık açısından büyük tehlikeler oluşturduğuna dikkat çekti. Kalitesiz güneş gözlüklerinin göz sağlığı üzerinde kalıcı etkiler bırakabileceğini vurgulayan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ömer Faruk Tabar, uygun gözlük seçiminin sadece moda ile ilgili değil, aynı zamanda hayati bir sağlık meselesi olduğunu dile getirdi. Güneş gözlüklerinin UV (ultraviyole) ışınlarını etkili bir şekilde süzme yeteneğinin göz sağlığı açısından son derece önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Tabar, UV ışınlarının retina üzerinde ciddi zararlar verebileceğini ve katarakt gibi çeşitli göz hastalıklarının erken dönemde gelişmesine sebep olabileceğini belirtti. “Kaliteli bir güneş gözlüğü, UV 400 koruma sunmalı ve polarize lenslere sahip olmalıdır. UV 400 etiketi, gözlüğün UV ışınlarının yüzde 99-100’ünü engellediğini gösterir. Ayrıca CE etiketi, gözlüğün Avrupa Birliği sağlık ve güvenlik standartlarını karşıladığını belirtir. Kalitesiz cam veya plastikten üretilmiş gözlüklerin kesinlikle kullanılmaması gerekir. Estetik kaygılarla seçilen gözlüklerde, öncelik her zaman göz sağlığı olmalıdır. Yanlış güneş gözlüğü tercihi uzun vadede ciddi sorunlara yol açabilir. Ozon tabakasının incelmesiyle birlikte zararlı ultraviyole ışınlarına karşı korunmak için kaliteli gözlük kullanmak şart. Koyu renkteki camlar gözbebeğinin genişlemesine neden olabilir; eğer UV ışınlarını süzmezlerse, daha fazla zarar verebilir” şeklinde açıkladı.
“Göz sağlığımızı korumanın bir aracı olarak kullanmalıyız” diyen Op. Dr. Tabar, güneş gözlüğü kullanma alışkanlığının edinilmemesi durumunda bireylerin katarakt riskinin arttığını ifade etti. “Güneş ışığı, katarakt oluşumunda önemli bir faktördür ve 60-70 yaşlarındaki bireylerde görülen katarakt, güneş gözlüğü kullanmayan kişilerde 40’lı yaşlarda ortaya çıkabilir. Özellikle uzun süre güneşe maruz kalan herkesin güneş gözlüğü kullanmayı ihmal etmemesi gerekir. Güneş gözlüklerini göz sağlığını koruma aracı olarak değerlendirmeliyiz” diye belirtti.