Ramazan’da İftar ve Sahurda Doğru Beslenme ile Sindirim Sorunlarından Kaçınmak Mümkün!

Van İpekyolu İlçe Sağlık Müdürü Zübeyde Kul, Ramazan’da uzun açlık sonrası doğru beslenmenin önemine dikkat çekti. İftar ve sahurda sağlıklı seçimlerin sindirim sorunlarını önleyeceğini belirten Kul, hafif gıdalarla başlanmasının ve su içilmesinin faydalı olduğunu vurguladı.

Van İpekyolu İlçe Sağlık Müdürü Zübeyde Kul, Ramazan'da uzun açlık

VAN (İHA) – Van İpekyolu İlçesi Sağlık Müdürü Zübeyde Kul, Ramazan döneminde uzun süreli açlık sonrası aniden yemek yemenin mide sorunlarına, özellikle şişkinlik gibi rahatsızlıklara yol açabileceği uyarısında bulundu.

Ramazan süresince açlık ve susuzluğun ardından sağlıklı beslenmenin önemi artarken, iftar ve sahurda yapılan yanlış seçimler sindirim problemlerini tetikleyebiliyor. Bununla birlikte, dengeli bir beslenme düzeni hem midemizi koruyor hem de gün boyunca enerjik kalmamızı sağlıyor. Uzman görüşlerine göre, iftara hafif bir başlangıç yapılması ve sahurun ihmal edilmemesi gerekmekte.

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan İpekyolu İlçe Sağlık Müdürü Zübeyde Kul, bu yıl Ramazan ayında ortalama 11 saatlik açlık süresi olduğuna değinerek, bağırsağın ve mide sisteminin bu süreçte dinlenmeye girdiğini aktardı. Kul, “İftar vaktinde birden yemek tükettiğimizde midede kramplar ve şişkinlik gibi rahatsızlıklar oluşabiliyor. Bu nedenle iftara yavaş başlayarak, önce bir bardak su içip bir hurma yemek ya da sadece su ile başlamamız faydalı olur. Ardından birkaç dakika bekleyerek midenin suyu karşılamasına olanak tanımalıyız. Sonrasında çorba ile iftar yapmalıyız; çorbanın akabinde ana yemeğe geçişte en az 15-20 dakika beklemeliyiz. Zira uzun süre aç kalan mide, ani yüklemeye karşı krampla kendini korur ve şişkinlik hissi meydana gelir. Bu ara namaz kılma, sohbet etme ya da kısa yürüyüş yapma imkanımız olabilir,” dedi.

“Çayın sindirimi olumsuz etkileyebileceği unutulmamalı”

Ana yemek sonrası porsiyon miktarına dikkat edilmesi ve hemen ardından çay içilmemesi gerektiğinin önemine değinen Kul, “Açlık sırasında göz tüketimi yanıltabilir ve fazla yiyebiliriz; fakat uzun süreli açlık nedeniyle midemiz küçüldüğü için daha az yemek mümkün. Bu yüzden, normalde tükettiğimiz miktardan daha az yemeye özen göstermek gerekir. Ayrıca yemekleri yavaş yemek, sindirim sisteminin daha iyi çalışmasına yardımcı olur ve mide kramplarını engeller. Seçtiğimiz besinlerin kalitesi de dikkate alınmalı. Aşırı yağlı yemeklerden kaçınmalı; yalnızca et yerine sebze ağırlıklı yemekleri tercih etmeliyiz. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği ve pirinç pilavı yerine bulgur pilavı kullanmalıyız. Yemekten hemen sonra çay içmek sindirimi olumsuz etkileyebilir. Çaydaki tanen, yemekle aldığımız bazı vitaminlerin ve demirin emilimine engel olabilir, bu da uzun vadede kansızlık ve vitamin eksikliklerine neden olabilir. Bu yüzden çay içmek için en az bir saat beklemek önemlidir. Meyve tüketiminde de yemekten en az iki saat sonra tercih edilmelidir,” ifadelerini kullandı.

“Sahura kalkmak son derece mühim”

Yemekten hemen sonra uyumanın tavsiye edilmediğine dikkat çeken Kul, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Vücudumuzun belirli bir yemek ritmi ve biyolojik döngüsü mevcut. Bu yüzden sahura kalkmak son derece önemlidir. Sahurda fazla yemek yemekten kaçınmalı; hafif ve besleyici gıdalar tercih etmeliyiz. Özellikle bol su içmek, yumurta, yoğurt ve tuzsuz peynir gibi protein zengini besinler sağlıklı olacaktır. Tuzlu yiyeceklerden uzak durulmalı; çünkü gün boyu susuz kalacağımız için böbreklere ek yük bindirmemeliyiz. Yumurtanın kalitesi bakımından sağladığı protein, hem tokluk hissi verir hem de mideyi yormaz. Bu önerilere dikkat ederek Ramazan süresince sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturabilir ve sindirim sistemimizi koruyabiliriz.”