Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Prof. Dr. Yavuz Selim Sarı: Mide ve Bağırsak Kanserlerinde Kromoendoskopi ile Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor

    BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Selim Sarı, mide ve bağırsak kanserlerinde erken teşhisin kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Kromoendoskopi yöntemiyle kanserli hücrelerin tespit oranının arttığını belirten Sarı, Türkiye’de erken tanı oranının yalnızca %1-2 olduğunu, Japonya’da ise bu oranın %95-98’e çıktığını ifade etti.

    BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr.

    Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor

    Mide ve bağırsak kanserlerinde erken teşhisin kritik önemi, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Selim Sarı tarafından bir kez daha vurgulandı. Sarı, uygulanan kromoendoskopi yöntemiyle kanser hücrelerinin tespit edilme oranının belirgin biçimde arttığına dikkat çekti.

    Kromoendoskopinin Avantajları

    Her kanser türünde olduğu gibi, mide ve bağırsak kanserlerinde erken tanı önem teşkil ediyor. BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi’nden Prof. Dr. Yavuz Selim Sarı, kromoendoskopinin erken tanı süreçlerinde sağladığı büyük avantajlara değindi.

    “Toplumumuz, kanserde erken teşhis konusundaki farkındalığını artırdı. Erken tanı sayesinde hastaların hem ameliyat süreçleri daha az karmaşık hale geliyor hem de tedavi sonrası yaşam süreleri uzuyor” ifadelerini kullandı. Boyama tekniğinin uygulanmasından da bahseden Sarı, “Endoskopik işlemlerde, hem gastroskopi hem de kolonoskopi sırasında hastaların mide ve kalın bağırsak mukoza yüzeylerini özel boyalarla boyuyoruz. Bu yöntem, sağlıklı doku ile kanserli hücreler arasındaki farklılıkları daha net belirlememizi sağlıyor,” şeklinde ekledi.

    Sarı, genellikle normal ışık altında yapılan endoskopilerin her zaman etkili sonuçlar vermediğini, kromoendoskopi uygulamasının ise bu sorunun üstesinden geldiğini ifade etti. “Boyama işlemi sırasında, kanserli ya da kanser öncesi hücreler boyayı daha az tutarken, normal mukoza eski görünümüne dönerken bu hücreler boyayı bırakmaz. Bu noktalardan biyopsi alarak erken tanıyı koyabiliriz” diye aktardı.

    Erken Teşhis Oranı Düşük

    Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Selim Sarı, yaptıkları 25 bin vaka üzerinde gerçekleştirdikleri çalışmada yalnızca 61 erken mide kanseri vakası bulduklarını belirtti. Türkiye ve Batılı ülkelerde bu oranın yalnızca yüzde 1-2 seviyelerinde seyrettiğini kaydeden Sarı, Japonya’da bu oranın yüzde 95-98 seviyelerine çıktığını örnek gösterdi.

    Risk Gruplarını Belirlemek Önemli

    Erken teşhis konusunda sağlık profesyonellerinin büyük bir rolü olduğunu vurgulayan Sarı, risk grubundaki hastaların belirlenmesinin hayati olduğunu ifade etti: “Genetik yatkınlığa sahip olanlar, ailesinde mide ve kolon kanseri öyküsü bulunanlar, 50-60 yaş üstü bireyler ve daha önce kolonoskopi geçiren kişiler risk altındadır. Ayrıca, midede helikobakter pilori enfeksiyonu geçirenler, sigara içenler, alkol tüketimi yüksek olanlar ve obezite sorunları yaşayanlar da risk grubundadır. Bu kimselerde, sebebi belirsiz kilo kaybı veya açıklanamayan karın ağrıları varsa, mutlaka kromoendoskopi uygulanmalı ve gerekli biyopsi işlemleri yapılmalıdır.”