Nöbetçi Eczaneler
Prostat Kanserinde Erken Tanı Hayati Öneme Sahip
Memorial Antalya Hastanesi Üroloji Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Erdal Kukul, prostat kanserinin erken teşhisinin kritik önem taşıdığını vurguladı. 15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü çerçevesinde yaptığı açıklamada, “PSA testi, hayat kurtaran bir yöntemdir; ancak bu testin doğru hastalara ve uygun yaşlarda yapılması gerekmektedir.” şeklinde ifade etti.
“Prostat Kanseri Belirtiler Olmadan İlerleyebilir”
Prof. Dr. Kukul, prostat kanserinin erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biri olduğunu belirtti. 2022 yılına ait Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelinde her yıl 1,46 milyon yeni prostat kanseri vakası meydana gelirken, 396 bin kişi bu hastalık nedeniyle yaşamını yitiriyor. Prof. Dr. Kukul, “Yaşlanan nüfusla birlikte bu sayılar önümüzdeki yıllarda iki katına çıkma riski taşıyor. Bu durum, erken tanı ve etkin tedaviye ulaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.” dedi.
“PSA Testinin Önemi 50 Yaşında Başlıyor”
Prostat kanserinin yalnızca yaşlı bireylerde görülen bir hastalık olmadığını belirten Prof. Dr. Kukul, belirli risk gruplarına dikkat çekti. “Yaşın artmasıyla birlikte risk oranı yükselir fakat tek başına yaş faktörü yeterli değildir. Ailede prostat kanseri hikayesi olan, BRCA gen mutasyonu taşıyan veya belirli etnik gruplara mensup erkekler daha yüksek risk altındadır. Bu nedenle PSA testi hayat kurtarıcıdır ve doğru yaşta doğru kişiye uygulanmalıdır.” ifadelerini kullandı. Genellikle 50 yaşından itibaren bir kez PSA testi yaptırmanın uygun olduğunu, ailesinde prostat kanseri öyküsü olanların 45, BRCA mutasyonu taşıyanların ise 40 yaşında test yaptırmaları gerektiğini sözlerine ekledi. Ayrıca, şüpheli sonuçlarda çok parametreli prostat MR’ının gereksiz biyopsilerin önüne geçebileceğini belirtti.
“Erken Teşhis ve Yeni Tedavi Yöntemleri Ümit Vaadediyor”
Prof. Dr. Kukul, prostat kanserinin erken aşamalarda tespit edildiğinde büyük oranda tedavi edilebileceğini vurgulayarak, “Doğru zamanda yapılan taramalar ve bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarıyla bu hastalıkla mücadele etmek mümkündür. Klinik olarak önemsiz prostat kanseri tanısı konan hastalarda belirli kriterler sağlandığında sadece izlemek yeterli olabilmektedir. Ameliyat ve radyoterapi yeniden etkinliğini korurken, ileri evrede hedefe yönelik ve akıllı ilaç tedavileri umut verici sonuçlar sunmaktadır.” şeklinde bilgi verdi.
“Sağlıklı Yaşam Tarzı Prostat Kanseri Riskini Azaltıyor”
Prostat kanserinden korunma yollarına da değinen Prof. Dr. Kukul, “50 yaşından itibaren yılda en az bir kez PSA testi yaptırmayı ihmal etmeyin. Yüksek risk taşıyanlar daha erken yaşlarda teste başlamalıdır. İdeal kilonuzu koruyarak düzenli fiziksel aktivite yapmak, hem prostat hem de genel kanser riskini azaltır. Sigara içmekten uzak durmak, tüm beden sağlığını iyileştireceği gibi prostat kanserine karşı da koruyucu bir etki sağlar. Ayrıca sebze, meyve ve tam tahıllardan zengin bir beslenme tarzı tercih etmek, işlenmiş gıdalardan uzak durmak vücut sağlığını korumada yardımcı olacaktır.” diyerek önerilerde bulundu.