Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Obezite Krizi: Gençleri Hareketsizliğe Sürükleyen Modern Hayatın Tehditleri

    Endokrinoloji Uzmanı Dr. Nuh Baklacı, Türkiye’deki obezite oranlarının alarm verici boyutlara ulaştığını belirtti. Toplumun yüzde 75’inin şişman olduğunu vurgulayan Baklacı, gençlerin sağlıklı yaşam için spor yapması ve düzenli beslenmesi gerektiğini söyledi. Obezite, ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

    Endokrinoloji Uzmanı Dr. Nuh Baklacı, Türkiye'deki obezite oranlarının alarm verici

    Modern yaşamın getirdiği gıda fazlalılığına rağmen fiziksel aktivitenin azalmasına dikkat çeken Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Nuh Baklacı, “Günümüz şehir yaşamı, gençleri daha hareketsiz bir hayata sevk ediyor” şeklinde konuştu. Uzmanlar, dünya genelinde giderek artan obezite vakalarının Türkiye’de alarm verici boyutlara ulaştığını vurguluyor. Özellikle Avrupa ülkeleri arasında en yüksek obezite oranına sahip olan Türkiye’de, bu sağlık sorununu yalnızca bireysel bir problem olarak değil, toplumsal bir tehdit olarak değerlendirmek gerektiğini belirten Dr. Baklacı, toplumun yüzde 75’inin obez ya da aşırı kilolu durumda olduğunu ifade etti.

    Obeziteyi, erkeklerde vücut yağ oranının yüzde 25, kadınlarda ise yüzde 35’i geçmesi olarak tanımlayan Baklacı, ölçümlerin pratikte karmaşık olması nedeniyle genellikle Vücut Kitle İndeksi (VKİ) üzerinden değerlendirme yapıldığını dile getirdi. VKİ’nin 18-25 arasında normal sayıldığını, 25-30 arası aşırı kilolu ve 30’un üzerinin obezite olarak sınıflandırıldığını belirten uzman, 40’ın üstündeki durumun ise moral obezite olarak adlandırıldığını söyledi. Ülkemizde bu ideal aralıktaki bireylerin oranının yalnızca yüzde 20-30 civarında olduğunu belirten Baklacı, bu durumu yaklaşık yüzde 75’lik bir kesimin şişman ya da obez olduğu anlamına geldiğini vurguladı.

    Obezitenin sadece bir yaşam tercihi değil, ciddi bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Baklacı, Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu durumu hastalık olarak kabul ettiğini hatırlattı. “Toplumda bu konuda hala büyük bir farkındalık eksiği mevcut. Obezite, şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp hastalıkları, Alzheimer gibi birçok önemli hastalığın zeminini hazırlıyor” diyen uzman, Türkiye’de 1950’lerde yüzde 2 olan diyabet oranının 2011’de yüzde 16’ya, günümüzde ise yüzde 30’a yükseldiğini belirtti. Bunun en büyük nedeninin obezite olduğunu kaydeden Dr. Baklacı, modern yaşam şekilde gıda bolluğunun artarken, fiziksel aktivitenin azaldığını, şehirleşme ve sosyal medya bağımlılığının gençlerde hareket etmeyi kısıtladığını açıkladı.

    Obezite ile mücadelede bireylerin sorumluluk almasının şart olduğuna da değinen Dr. Baklacı, şu tavsiyelerde bulundu: “Düzenli ve sağlıklı beslenilmeli, kahvaltı atlanmamalı; spor ve egzersiz yapılmalı, yalnızca yağ yakımı için değil iştah kontrolü için de faydalı; alkol ve katkı maddeleri içeren yüksek kalori gıdalardan kaçınılmalı.”

    Obezitenin yalnızca anlık değil, gelecekte de tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Baklacı, özellikle gençlerin önlem almasının önemini vurgulayarak, “20-25 yaşlarındaki bir kişi obezite ile karşılaştığında, ilerleyen yıllarda metabolik hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalabilir. Gençlerimizin spor yapması, sağlıklı beslenmesi ve gerekli tıbbi destekten kaçınmamaları büyük önem taşıyor. VKİ 30’un üzerinde olan bireyler tek başlarına mücadele etme konusunda zorluk yaşayabilir, bu süreçte tıbbi yardım almak başarı şansını artırır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.