KOAH Ölümleri Üçüncü Sıraya Yükseldi
Medicana Sağlık Grubu’ndan Prof. Dr. Gazi Gülbaş, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ile ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı. KOAH, dünya genelinde yıl boyunca 3 milyon kişiyi hayattan kopararak bir zamanlar 6. sırada bulunduğu ölüm nedenleri listesinde, artık 3. sıraya yükselmiştir. Gülbaş, “Bütün bunlara rağmen, KOAH tanısı almayanların oranı gelişmiş ülkelerde bile oldukça yüksektir. Ülkemizde ise bu oran daha da fazladır” dedi.
Tanı Almayan Hastaların Durumu
Prof. Dr. Gülbaş, KOAH’ın yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına karşın hem hastalar hem de sağlık çalışanları tarafından yeterince tanınmadığını vurguladı. Dünya genelinde yaklaşık 400 milyon KOAH hastası bulunduğunu açıklayan uzman, hastalığın risk faktörlerinin artması nedeniyle KOAH’lı bireylerin sayısının giderek fazlalaşmasının endişe verici olduğunu sözlerine ekledi. Tanı almadan yaşayan hastaların yaşam kalitesinin düştüğünü, belirtilerin daha da arttığını ve genel sağlık durumlarının kötüleştiğine dikkat çekti.
Erken Tanı İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
24. Dünya KOAH Farkındalık Günü’nde “Nefes Darlığı (Varsa), KOAH’ı Düşün” teması ile erken tanının önemine vurgu yapıldığını belirten Gülbaş, KOAH riski taşıyan bireyleri şöyle sıraladı: “35 yaş ve üzerindeki kişiler, tütün dumanı ile maruz kalanlar, yakın akrabalarında KOAH olanlar ve prematüre doğan bireyler bu grup içerisinde yer almaktadır. Ayrıca, çocukluk astımı ve sık alt solunum yolu enfeksiyonu geçirenler ile bronş aşırı duyarlılığı bulunan bireylerin de dikkatli olması gerekmektedir.” Belirtiler yaşayan kişilerin mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurması gerektiğinin altını çizdi.
Kontrol Süreçleri ve Yaşam Tarzı Önerileri
Prof. Dr. Gülbaş, KOAH tanısı konulan kişilerin sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Hastaların en az 6 ayda bir muayene edilmeleri öneriliyor,” dedi. Ayrıca, KOAH hastalarının sigara içmeyi bırakmaları, çevresel risk faktörlerinden kaçınmaları ve önerilen aşıları ihmal etmemeleri gerektiğini belirtti. Aktif bir yaşam tarzının benimsenmesi, dengeli ve düzenli beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi; bu bireyler için son derece önemli olduğunu vurguladı. Sonuç olarak, sağlıkları için düzenli kontrollerini yaptırmaları tavsiye edildi.
