Diyabet, yüksek tansiyon, obezite, metabolik sendrom, yüksek kolesterol ve damar tıkanıklığı gibi hastalıklar toplumda yaygın olarak görülmekte ve bu rahatsızlıklar, kalp ve böbrek sağlığını olumsuz etkilemektedir. Sonuç olarak, genel sağlık durumu üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu hususları kamuoyunda daha iyi anlamak ve bilgilendirmek için Türk Böbrek Vakfı, Türk Kalp Vakfı ve Türk Nefroloji Derneği, birlik oluşturdu. “Kardiyorenal Sendrom” konusundaki risk faktörleri, belirtiler ve korunma yöntemleri hakkında halka bilgi verme çalışmaları başlattı.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Türkiye’nin obezite oranlarının oldukça yüksek olduğunu belirterek, şeker hastalığı, hipertansiyon ve obezitenin toplumu ciddi şekilde tehdit eden rahatsızlıklar arasında yer aldığını ifade etti. Ayrıca, Akdeniz ülkesi olmalarına rağmen sağlıklı beslenme alışkanlıklarından uzaklaştıklarını, bu durumu da kötü beslenme alışkanlıklarının artırdığını vurguladı. Erk, iç organlardaki ufak sorunların sağlık üzerinde domino etkisi yaratabileceğine dikkat çekerek, kalp ve böbrek sağlığı arasındaki kritik ilişkiye vurgu yaptı.
Erk, halkın tedavi sürecinde doktor tavsiyelerini dinlemeyip, yanlış bilgilere itibar etmesinin tehlikelerine değindi. Sosyal medyada popüler olan kişilerin, tıbbi doğrulama olmadan tedavi önerilerinde bulunduğunu, bunun büyük riskler taşıdığını belirtti.
Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Aydın Türkmen, dünyada 700 milyon kronik böbrek hastası bulunduğunu belirtirken, Türkiye’deki durumu da ele aldı. Ülkemizde 2011-12 yıllarında yapılan araştırmaya göre her altı kişiden birinde böbrek yetersizliği görüldüğünü aktaran Türkmen, diyabet ve hipertansiyonun bu hastalıklar üzerindeki etkisini vurguladı. Erken teşhisin önemine değinen Türkmen, bu hastalıkların tedavi edilmemesi durumunda ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
Diyaliz hastalarının büyük bir mali yük oluşturduğuna dikkat çeken Türkmen, bu kişilerin yıllık tedavi maliyetinin oldukça yüksek olduğunu ifade etti. Nefroloji uzmanı Doç. Dr. Nadir Alpay ise, kronik böbrek hastalığının büyük oranda diyabet ve hipertansiyondan kaynaklandığını, bu yüzden bu rahatsızlıkların erken evrede tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Uzmanlar, hipertansiyon ve diyabet hastalarının düzenli kontrollerle böbrek sağlıklarını takip etmeleri gerektiğini belirtiyor. Özellikle idrar tahlilleri ile böbrek fonksiyonları hakkında bilgi elde edilebileceği bildirilmekte. Sağlık alanındaki bu uyarılar, hastalıkların erken teşhis ve tedavi edilmesinin önemini vurgulamakta.