Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Karadeniz’de Yabancı Türlerin Artışı Ekosistemi Tehdit Ediyor

    Karadeniz’deki ekolojik dengenin bozulmasına sebep olan deniz salyangozu ve taraklı medüz, kıyı ekosistemleri için tehdit oluşturuyor. KTÜ’den Dr. Ahmet Şahin, son 50 yılda 500’e yakın yabancı türün Türk kara sularına girdiğini belirtti ve bu durumun yerli türler üzerindeki etkilerini ileride göreceğimizi açıkladı.

    Karadeniz’deki ekolojik dengenin bozulmasına sebep olan deniz salyangozu ve taraklı

    Karadeniz’deki Ekolojik Tehditler: Deniz Salyangozu ve Taraklı Medüz

    Son günlerde Karadeniz’de gözlemlenen ekolojik baskının başlıca nedenleri arasında deniz salyangozu ve taraklı medüz türlerinin öne çıktığı bildirildi.

    Çeşitli türlerin denizlerimizde giderek daha fazla görülmesi, özellikle son yıllarda dikkat çekiyor. Akdeniz’den başlayarak Ege, Marmara ve Karadeniz üzerinden devam eden yabancı tür göçünün her geçen gün arttığını vurgulayan uzmanlar, belirli türlerin ekosisteme ciddi tehditler oluşturduğunu ifade ediyor. Bu türlerin bir kısmı Kızıldeniz üzerinden Süveyş Kanalı yoluyla gelen göçmenlerken, diğer kısmı ise deniz taşımacılığında kullanılan gemilerin balast sularıyla karışan türleri içeriyor. Özellikle deniz salyangozu ve taraklı medüz, Karadeniz’deki ekosistemi en çok tehdit eden türlerin başında geliyor. Deniz salyangozunun kontrolsüz bir şekilde çoğalması, kıyı ekosistemlerine zarar verirken; taraklı medüz, ekonomik değeri yüksek türler olan hamsi gibi balıkların yumurta ve larvalarını tüketerek popülasyonlar üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor.

    Türk Sularında Artan Yabancı Tür Sayısı

    Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Şahin, denizlerdeki ısınma, değişken tuzluluk oranları ve artan kirliliğin yeni türlerin ortaya çıkmasına sebep olduğunu belirtti. Şahin, “Yeni türler tutunarak adapte olabiliyor. Ancak bu, yerli türlerle rekabet içerisinde olduğu için bazı türlerin ortadan kaybolmasına ya da yok olmasına sebep olabiliyor,” diyerek önemli bir noktaya dikkat çekti.

    Gerçekleştirilen araştırmalara dayanan ifadelere göre, Türk kara sularında yaklaşık 500 yabancı türün bulunduğu öne sürülmektedir. Gemi balast suları aracılığıyla yeni türlerin girişini engellemek amacıyla yürütülen çalışmaların tamamıyla başarılı olmadığı belirtilse de, bu türlerin göç etmesinin doğal bir süreç olduğu vurgulanmaktadır. Dr. Şahin, “Tropik balıkların akvaryumdan denize bırakılması gibi vakalar da yaşanıyor,” diye ekledi.

    Gelecekte Neler Olacak?

    Dr. Şahin, balıkçılar tarafından yakalanan ve bölgemizde yeni gözlemlenen türlerin geçişinin ilk olmadığını belirtti. Son beş yılda Akdeniz’den Karadeniz’e doğru bir tür akışının yoğun bir şekilde devam ettiğini ifade eden Şahin, “Bu durum ticari avcılığımızı etkileyebilir, ancak yabancı türlerin yerleşip çoğalması zaman alacak. Sürecin nasıl ilerleyeceğini ve sonuçlarını gelecekte göreceğiz,” şeklinde konuştu.

    Akdeniz’deki Durum: Balon ve Aslan Balığı Tehdidi

    Akdeniz’de balon ve aslan balığının yerli türleri tehdit ettiğini vurgulayan Şahin, “Bu iki tür, Akdeniz’de neredeyse tüm yerli türleri ortadan kaldırdı. İlerleyen zamanlarda benzer bir durumun Karadeniz için de geçerli olabileceğini düşünüyorum. Eğer bu türler burada da ciddi bir stok oluşturursa, bu durum ekosistem açısından kritik bir tehdit haline gelecektir,” diyerek durumun ciddiyetini aktardı.