Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Karaciğer Hastalıkları Sebebiyle Yılda 2 Milyondan Fazla Ölüm Gerçekleşiyor

    Prof. Dr. Burak Işık, karaciğer hastalıklarının dünya genelinde yıllık 2 milyon ölümden sorumlu olduğunu belirtirken, Türkiye’de de nakil bekleyen hasta sayısının arttığını ve organ bağışlarının yetersiz olduğunu vurguladı. Erken tanı ve düzenli izleme süreci ise hayati öneme sahip.

    Prof. Dr. Burak Işık, karaciğer hastalıklarının dünya genelinde yıllık 2

    Karaciğer Hastalıklarının Etkileri ve Önemi

    Güven Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Burak Işık, karaciğerin insan vücudundaki en hayati organlardan biri olduğunu dile getirirken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine atıfta bulunarak her yıl 2 milyondan fazla bireyin karaciğer rahatsızlıkları sebebiyle yaşamını yitirdiğini vurguladı.

    Ölümlerin Kaynağı: Siroz ve Viral Enfeksiyonlar

    DSÖ’nün raporlarına göre, bu ölümlerin neredeyse 1,3 milyonu sirozdan kaynaklanırken, hepatit B ve C gibi viral enfeksiyonların da yılda 1,3 milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açtığına dikkat çeken Işık, karaciğer hastalıklarının dünya genelindeki tüm mortalite oranlarının yüzde 4’ünü oluşturduğunu ifade etti. Prof. Dr. Işık, bu durumun karaciğer hastalıklarının yalnızca sindirim sorunları ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda küresel bir halk sağlığı meselesi haline geldiğini gösterdiğini söyledi.

    Türkiye’de Organ Nakli Beklentisi ve Zorlukları

    Türkiye’deki karaciğer nakli bekleyen hasta sayısının giderek arttığını ve bekleme süresinin ortalama 125 güne kadar uzandığını belirten Işık, birçok hastanın yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdiğini, bu durumun da nakil kararı zamanında verilmediğinde geri dönülemez sonuçlar doğurabileceğini açıkladı.

    Karaciğer Yetmezliği ve Nakil Seçenekleri

    Karaciğer yetmezliğinin iki ana türü bulunduğunu belirten Işık, bu durumların her ikisinin de dikkatli bir şekilde izlenmesi gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Işık, bilinç değişimi, tekrarlayan kanamalar ve karın bölgesinde sıvı birikimi gibi belirtilerin gelişmesi durumunda, karaciğer naklinin hayati bir tedavi alternatifi olabileceğini sözlerine ekledi.

    Organ Bağışının Artırılması Gerekliliği

    Prof. Dr. Işık, Türkiye’de organ bağışı oranlarının halen düşük olduğunu ve kadavra donör sayısının artırılmasının önemini vurguladı. “Canlı donörden yapılan nakiller önemli olsa da, ideal olan kadavradan organ bağışlarının artmasıdır,” dedi.

    Erken Tanı ve Takip Sürecinin Önemi

    Son olarak, erken tanı ve düzenli takip süreçlerinin kritik olduğuna dikkat çeken Işık, “Organ nakli için ne çok erken ne de çok geç davranılmamalıdır. Karaciğer hastalarının, bu konuda uzmanlaşmış merkezlerde düzenli olarak izlenmesi önemlidir,” uyarısında bulundu.