Nöbetçi Eczaneler
Hareketsiz Yaşam ve Gebelik Zehirlenmesi İlişkisi
Teknolojinin ilerlemesi ve hayat koşullarının daha da kolay hale gelmesiyle birlikte, dünya genelinde ve ülkemizde artan hareketsiz yaşam tarzının doğurganlık üzerinde olumsuz etkiler yarattığı vurgulandı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ezgi Aydın, ‘gebelik zehirlenmesi’ olarak bilinen preeklampsi hastalığına dair anne adaylarını bilgilendirdi.
Preeklampsi Nedir ve Belirtileri Nelerdir?
Dr. Aydın, gebelik zehirlenmesinin, annenin kafa içindeki damarların dışına sıvı sızması sonucu beyin ödemine yol açabileceğini ifade ederek, bu duruma müdahalenin anne ile bebek için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Gebelik zehirlenmesi vakalarının; baş ağrısı, görme bozuklukları, kusma ve daha ileri safhalarda şuur kaybı gibi ciddi belirtilerle kendini gösterebileceğini aktaran uzman, preeklampsinin gebelerin yaklaşık %5’inde görüldüğünü kaydetti. Bu durum genellikle gebeliğin 20. haftasından sonra baş gösterirken, yüksek risk taşıyan gruplar arasında hipertansiyon, diyabet ve böbrek hastalığı olan kadınların bulunduğunu vurguladı.
Erken Müdahale ve Önlemler
Dr. Aydın, bu hastalığın, gebelerin yaşamını riske atan bir durum olduğunu söyleyerek, yüksek risk grubundaki kadınların düzenli doktor kontrollerini aksatmamaları gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, gebe kalmayı planlayan bu gruptaki kadınlarla, gebelik öncesinde veya erken fazda uzman hekimlerle görüşerek detaylı bilgi alınmasının önemine dikkat çekti. Preeklampsi, günlük hayatta meydana gelen ve kadının tüm sistemlerini olumsuz etkileyebilecek bir hastalık olarak tanımlanıyor. Kan basıncının yükselmesi ve idrarda protein kaçağının bu hastalığın temel belirtileri olduğunu belirten Dr. Aydın, hastalığın daha önce tanımlanmış olmasına rağmen, sebebinin tam olarak anlaşılamadığını ifade etti. Ancak, erken tıbbi müdahale sayesinde ölüm ve sakatlık risklerinin önemli ölçüde azaltıldığına dikkat çekti.