Glokom Tedavisinde Hastaların En Büyük Yanlışı: Kontrol ve Uygulamalara Dikkat Edilmiyor!

Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, glokomun tedavisinde hastaların en büyük hatasının tedavi ve kontrole uyumsuzluk olduğunu vurguladı. Glokom, körlüğe yol açabilen yüksek göz tansiyonu ile oluşan ciddi bir hastalık olup, tedavi ömür boyu sürmelidir. Regular göz muayeneleri ve tedaviye devam etmek kritik öneme sahip.

Bu haberin fotoğrafı yok

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, tedavi ve kontrol süreçlerine uyum göstermemenin glokom hastalığına karşı en büyük hata olduğunu vurguladı. Yakar, “Glokom tedavisi ömür boyudur. Damlalar hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz, yalnızca gözün basıncını düşürür ve görme sinirini korumaya yardımcı olur. Hastaların sıklıkla yalnızca bir kutu ilaç kullanarak tedaviye son vermesi veya düzenli kontrol randevularını ihmal etmesi yanlış bir yaklaşımdır,” dedi.

Medicana International Samsun Hastanesi’nde açıklamalarda bulunan Dr. Yakar, ‘glokom’un halk arasında ‘göz tansiyonu’ olarak bilindiğini ifade etti. Glokomun, genellikle yüksek göz içi basıncının görme sinirine zarar vermesi sonucu meydana gelen ilerleyici bir hastalık olduğunu belirtti. Yakar, glokom teşhisi konulan hastaların tedaviye sadık kalmalarının hayati önem taşıdığını vurgulayarak, bunun diyabet ve hipertansiyon gibi ömür boyu süren hastalıklarla aynı düzeyde bir süreklilik gerektirdiğini söyledi.

Glokom tedavisinin temel hedefinin göz içi basıncını görme sinirine zarar vermeyecek seviyelere indirmek olduğunu söyleyen Dr. Yakar, “İlk basamak tedavi olarak göz damlaları kullanılır. Hedeflenen basınca ulaşılamazsa, lazer veya cerrahi müdahale düşünülebilir. Son dönemlerde mikro cerrahi teknikleri de yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Göz tansiyonunu çoğu hasta fark etmeden gelişir ve genellikle belirti vermez. Görme kaybı başladığında ise durum oldukça ilerlemiş olur. Bu nedenle, yılda bir kez düzenli göz muayenesi yaptırmak büyük önem taşımaktadır,” ifadesini kullandı. Dr. Yakar, 40 yaş üzerindeki bireylerin glokom riski altında olduğunu, ayrıca doğumsal glokom ve göz içi cerrahisi geçiren hastalarda da bu hastalığın görülebileceğini sözlerine ekledi.