Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dünya Gıda Günü’nde Çiftçilerin Üretimi ve İklim Krizi Üzerine Uyarılar Yapıldı

Prof. Dr. Yusuf Demir, Dünya Gıda Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, iklim krizi ve ekonomik dengesizliklerin gıda hakkını tehdit ettiğine dikkat çekti. Küresel açlığın yarısı etkilediğini belirten Demir, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve erken tedbirlerin önemini vurguladı. Gıda güvenliğini sağlamak için tüm bireylere sorumluluk düştüğünü hatırlattı.

Prof. Dr. Yusuf Demir, Dünya Gıda Günü nedeniyle yaptığı açıklamada,

Dünya Gıda Günü’nde Gıda Hakkı Uyarısı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, “Dünya Gıda Günü” kapsamında yaptığı değerlendirmede, çağımızın en büyük sorunları arasında yer alan küresel iklim krizi, savaşlar ve ekonomik eşitsizliklerin gıda hakkını tehdit ettiğini vurguladı. Demir, “İyi bir yaşam için gıda hakkı artık yalnızca bir hedef değil, zorunlu bir gerekliliktir” ifadesini kullandı.

Açlık Sorununa Dikkat Çekildi

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından her yıl 16 Ekim’de kutlanan Dünya Gıda Günü’nün bu yılki teması “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıda hakkı” olarak belirlendi. Prof. Dr. Demir, dayanışma ve farkındalık yaratma amacı taşıyan bu özel günün, açlık ve yetersiz beslenme konusunda her zamankinden daha önemli hale geldiğinin altını çizdi. FAO verilerine göre, dünya genelinde 3 milyardan fazla insan sağlıklı beslenemezken, 1 milyondan fazla insan ise açlıkla mücadele ediyor. Bu durum, insanlık adına büyük bir çelişkiyi beraberinde getirirken, dünya çiftçileri yeterli üretimi sağlamalarına rağmen, açlık sorununun sürdüğüne dikkat çekti.

Gelecek İçin Acil Tedbirler Alınmalı

Prof. Dr. Demir, iklim değişikliğinin gıda üretimi üzerindeki etkilerine vurgu yaparak, sürdürülebilir tarım politikalarının gerekliliğini ifade etti. Demir, bu konuda yaptığı açıklamada, “Küresel iklim krizi, hızlı nüfus artışı, israf ve hastalıklar, gıda üretimi için büyük tehditler oluşturuyor. 2050 yılı itibarıyla dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye’nin ise 2040 yılına kadar 100 milyonu aşması bekleniyor. Aldığımız önlemler gelecekteki gıda güvenliğimizi belirleyecektir” dedi. İklim krizinin sadece çevresel bir sorun olmadığını, aynı zamanda kalkınma ve yaşam meselesi olarak görünmesi gerektiğini ekledi.

İklim Krizi Tarım Sektörünü Tehdit Ediyor

Prof. Dr. Demir, yaşanan iklim olaylarının tarımsal üretimdeki zararlarına dikkat çekerek, “Kuraklık, don, dolu ve fırtına gibi olaylar tarımda ciddi kayıplara yol açtı. Üretim miktar, nitelik ve kalite bakımından düştü. Bu nedenle tarımsal planlamalar, sadece pazara göre değil, iklim koşullarını da göz önünde bulundurarak yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir Bir Tarım Sistemi Kurmalıyız

Sürdürülebilirliğin sağlanması ve tarımda teknolojik dönüşümün gerekliliğine değinen Demir, Türkiye’nin büyük bir tarım ülkesi olduğunun altını çizdi. “Tarım sektörü, ülke ekonomisinin önemli bir parçasıdır ve bu alanda köklü değişimlere ihtiyaç duyulmaktadır” dedi. Su kullanımında kapalı sistem sulama ve akıllı tarım uygulamalarının benimsenmesinin çevresel ve ekonomik açıdan kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Gıda Güvenliği İçin İş Birliği Şart

Son olarak Prof. Dr. Demir, gıda hakkının korunması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğine dikkat çekti. “Sağlıklı beslenme bir haktır. Bugünden alınacak önlemlerle sürdürülebilir, erişilebilir ve adil bir gıda sistemi oluşturmalıyız. Eğitim ve desteklerle kırsal bölgelerin cazibesinin artırılması, gençlerin tarıma yönlendirilmesi hayati önem taşımaktadır” dedi. Tarım sektörünün doğa ile olan bağının korunmasının sadece işlevsel değil, yaşamsal bir gereklilik olduğunu sözlerine ekledi.