Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Diyarbakır’da Dil ve Konuşma Terapisi Polikliniği, Kekemelikle Mücadelede Erken Teşhisin Önemini Vurguluyor

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Dil ve Konuşma Terapisti Üzeyir Aydın, kekemelik hakkında bilgi vererek, erken teşhisin önemini vurguladı. Kekemelik, tedavi gerektiren bir durum olup, çocuk yaşta başlanan terapilerle ilerlemesi önlenebiliyor. Aydın, kekemeliğin kabul edilmesinin tedavideki rolüne dikkat çekti.

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Dil ve

Diyarbakır’da Kekemelik Tedavisi İçin Önemli Adımlar Atılıyor

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi içerisinde faaliyet gösteren Dil ve Konuşma Terapisi Polikliniği, topluma etkili sağlık hizmetleri sunmaya devam ediyor.

Erken Teşhis ve Tedavi Sürecinin Önemi

Polikliniğin uzman terapistlerinden Üzeyir Aydın, kekemelik konusundaki bilinçlendirme amacıyla önemli açıklamalarda bulundu. Aydın, kekemeliğin, konuşma esnasında ses, hece veya kelime tekrarları gibi problemlerle kendini gösteren, konuşma akışında bozulmaya neden olan bir durum olduğunu ifade etti. Kekemeliğin, bazı kişilerde göz ve yüz kasları gibi fiziksel tepkilerle de bağlantılı olabileceğini belirten Aydın, özellikle şiddetli durumların bu belirtilerle kendini gösterdiğini vurguladı. Erken yaşlarda tedaviye başlanmasının büyük bir önem arz ettiğini dile getiren Aydın, “Zamanında müdahale, kekemeliğin ilerlemesini yavaşlatarak azaltılmasına katkı sağlayabilir” ifadesini kullandı.

Kekemelik genellikle 2-5 yaşları arasında ortaya çıktığını ve bazı çocuklarda geçici bir durum olduğunu, diğerlerinde ise yetişkinliğe kadar sürebileceğini kaydetti. Diyarbakır’daki poliklinikte, farklı yaş gruplarındaki bireyler için spesifik tedavi yaklaşımları sunulmakta. 2-6 yaş arası çocuklara oyun tabanlı Litcom yöntemi ile terapiler uygulanırken, 7 yaş ve üzerindeki bireylerde ise kontrollü konuşma teknikleri tercih ediliyor. Bu yöntemlerin, kekemeliği yavaşlatmak ve konuşma akışını kontrol altına almak açısından etkili olduğunu belirten Aydın, bu süreçlerin önemine dikkat çekti.

Kekemelik Bir Hastalık Değil, Bir Konuşma Tarzıdır

Aydın, kekemeliğin genetik faktörlerle ilişkili olarak doğuştan gelen bir durumu temsil ettiğini belirterek, bunun bir hastalık olmadığını vurguladı. “Kekemelik, insanın konuşma biçimi olup, bununla yaşamak ve başa çıkmak mümkündür,” diyen Aydın, kekemeliğin kabul edilmesinin tedavi sürecinde kritik bir adım olduğunu ifade etti. Bireylerin, bu durumu kabullenmelerinin tedavi sürecinde önemli bir rol oynadığını kaydeden Aydın, erken teşhis ve hızlı müdahalenin kekemelik tedavisinde belirleyici olduğunu aktardı. Ailelerin bu durumu fark etmesi ve çocuklarına erken yaşta dil ve konuşma terapisini başlatması gerektiğini belirtti. Uzman terapistler, çocuklardan yetişkinlere kadar geniş bir yelpazede tedavi yöntemleri sunarak, kekemelikle mücadelede önemli bir rol üstleniyorlar.