Diş Sağlığını Tehdit Edecek Klorlu Havuzlar: Uzmanlardan Uyarılar Geldi

Havuz Suyunun Tehlikesi: Diş Sağlığınızı Etkiliyor

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte yüzme havuzlarının yoğunluk kazandığını ancak bu durumun diş sağlığı açısından önemli riskler taşımadığını belirtti. Klorlu havuzlardaki dengesiz pH seviyelerinin, özellikle genç yüzücülerde diş minesinin aşınmasına ve çürük oluşumuna yol açabileceği uyarısında bulundu.

Son 5 Yılda Üç Kat Artış

Özkan, bu konuda yaptığı açıklamada, “Son beş yıl içerisinde ‘havuz erozyonu’ nedeniyle başvuruların üç kat arttığını gözlemledik. Türkiye’deki havuzların %68’i güvenli pH aralığının dışında. Bu durum, diş minesinin mikroskobik olarak erime sürecini başlatıyor” şeklinde konuştu.

Sağlık Bakanlığı’nın 2024 Denetim Raporuna göre, Türkiye genelinde denetlenen 326 havuzdan %68’inin pH değerinin güvenli seviyelerin altında olduğunu belirten Özkan, kapalı havuzların pH değerinin 6.4’e kadar düşebileceğini vurguladı. Bu durum, diş minesinin çözünmesine neden olan bir ortam yaratıyor.

Bilimsel Araştırmaların Sonuçları

Prof. Dr. Özkan, Journal of Dental Research dergisinde yayınlanan bir çalışmadan bahsetti. Olimpik sporcular arasında yapılan araştırmalarda, %74’ünde diş minesi erozyonu tespit edildiği gözlemlendi. Haftada 8 saatten fazla klora maruz kalan bireylerde diş minesinin ciddi şekilde aşındığı tespit edildi. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin verilerine göre, 15-25 yaş aralığında aktif yüzücülerde ortalama 0.43 mm mine kaybı yaşandığı saptandı.

Özkan, “Diş minesinin kaybı geri getirilemez. Hastalar sıklıkla ‘dişim beyazladı’ diye geliyorlar, ancak bu durum mine tabakasının incelmesi sonrası alttaki sarı dentin renginin görünmesinden kaynaklanıyor” dedi.

Patojenik Havuz Koşulları

Klorlu havuz suyu, pH seviyesi 6.8’in altına düştüğünde, diş minesinin %97’sinin ana bileşeni olan hidroksiapatit kristallerinin çözülmeye başladığını söyledi. Sadece bir yüzme seansı, 1-3 mikronluk mine kaybına neden olabiliyor. Özkan, yüzme sonrası diş fırçalama alışkanlığının çok tehlikeli olduğunu belirterek, asitle yıpranmış mine yüzeyinin zımpara gibi kazındığını ifade etti.

Diş Sağlığını Tehdit Eden Beş Risk

Özkan, diş sağlığını tehdit eden beş kritik riski şu şekilde sıraladı:

1. **Klor Kokusuna Aldanmayın**: Güçlü koku, yüksek klor değil, asidik yapıda kloramin birikimidir.

2. **Tuzlu Havuzlar Daha Zararlı**: Tuzlu su sistemlerindeki hidrojen peroksit, mineyi daha agresif bir şekilde aşındırabilir.

3. **Dişteki Renk Değişimi**: Mine aşındıkça, alttaki sarı dentin görünür hale gelir.

4. **Ağız Koruyuculara Dikkat**: Uygun olmayan koruyucular, havuz suyunun mine ile uzun süre temas etmesine neden olabilir.

5. **Diş Macunu ve Klor Etkileşimi**: Florürlü diş macunlarındaki kimyasallar, klor ile tepkimeye girerek aşındırıcı etkiler yaratabilir.

Koruyucu Stratejiler Öneriliyor

Özkan, diş sağlığını korumak için şu önerilerde bulundu:

– Dijital pH ölçüm cihazları kullanarak havuz suyunun pH seviyesini kontrol edin.
– Kalsiyum fosfat içeren ağız spreyleri, asidik etkilerin nötralize edilmesine yardımcı olur.
– Gece florür jeli uygulamaları, mine dokusunu onarmayı destekler.
– Ayda bir alkalin peroksit içeren gargara ile klorun dişlere tutunmasını engelleyin.
– Mine çatlaklı veya önceden aşınmış dişlerinizi güçlendirmek için diş tedavilerine başvurun.

Özkan, yaz aylarının havuz hasarını onarma dönemi olduğunu belirterek, “Diş minesi erozyonu sessizce ilerler. Eğer dişlerinizde hafif bir sızı hissediyorsanız, nedeni havuzda olabilir” dedi. Tüm bunların, bireysel değil, toplum sağlığını da etkileyen bir sorun olduğunu vurgulayarak, önemli olanın farkındalık yaratmak olduğunu ifade etti.