Diş Eti Hastalıkları, Solunum Sistemi Üzerinde Ciddi Tehditler Oluşturuyor

Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, diş eti hastalıklarının sistemik sorunlara yol açabileceğini belirtti. Periodontitisin akciğer sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Özkan, erken tedavinin önemine dikkat çekerek, ağız sağlığına yönelik ihmalin büyük sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu.

Bu haberin fotoğrafı yok

Diş Eti Hastalıklarının Ciddi Riskleri

Uzman Diş Hekimi ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, diş eti hastalıklarının yalnızca ağızla sınırlı kalmadığını, ciddi sistemik hastalıklara da zemin hazırladığını vurguladı. Özellikle ileri evre diş eti hastalığı olan periodontitisin solunum sistemi üzerinde yıkıcı etkilere yol açabileceğini belirtti.

Periodontitisin Etkileri

“Ağızda başlayan bir iltihap, tedavi edilmezse akciğerlerde KOAH ve zatürre gibi ciddi hastalıklarla sonuçlanabilir,” diyen Özkan, bu tabloya karşı erken tanı ve etkili tedavinin önemine dikkat çekti. Periodontitis, diş etleriyle birlikte onu destekleyen çene kemiğinin iltihaplandığı kronik bir hastalık olarak tanımlanıyor. Genellikle fark edilmeyen bu hastalık, ilerledikçe diş eti çekilmesi, dişlerde sallanma, ağız kokusu ve çiğneme zorluğu gibi semptomlarla kendini gösteriyor.

Sistemik Etkileri ve Risk Faktörleri

Özkan, diş eti ceplerinde biriken bakterilerin sistemik dolaşıma karışarak vücut genelinde kronik inflamasyona neden olabileceğinin altını çizdi. Diş eti sorunları yaşayan bireylerde KOAH gelişme riskinin yüzde 10 arttığı, zatürre riskinin ise yüzde 30’a kadar yükseldiği belirtiyor. KOAH hastalarının yüzde 62’sinde şiddetli diş eti hastalığı görüldüğü verilerine göre, özellikle yaşlı bireyler, bağışıklık sorunu yaşayanlar ve kronik akciğer hastaları bu durumdan daha fazla etkileniyor.

Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Aşağıdaki bulgular varsa yalnızca ağız sağlığı değil, akciğer sağlığı da tehdit altında olabilir: Diş fırçalarken kanama, sürekli ağız kokusu, diş eti çekilmesi, dişlerde sallanma veya aralanma, çiğnerken dişlerde güçsüzlük. Özkan, tedavi yöntemlerini ise şöyle sıraladı:

– **Diş Taşı Temizliği ve Parlatma**: Diş yüzeyinde birikmiş bakterilerin, özel el aletleri yardımıyla temizlenmesi.

– **Subgingival Küretaj**: Diş eti altına yerleşmiş bakterilerin temizlenmesi.

– **Açık Cerrahi Küretaj**: İleri evre diş eti hastalıklarında, diş eti cerrahi olarak aralanarak kötü dokuların temizlenmesi.

– **Kök Yüzey Düzleştirmesi**: Dişeti araladıktan sonra diş kök yüzeyindeki bakterilerin kazınması.

– **Dişeti Estetiği**: Dişetinin estetik görünümünün sağlanması için operasyon sonrası yapılması.

Başarı İçin Alışkanlıklar

Prof. Dr. Özkan, tedavinin başarısının yalnızca klinik müdahaleye değil, hastanın alışkanlıklarına da bağlı olduğunu ifade etti. Sigara kullanımı bırakılmalı, her öğün sonrası dişler fırçalanmalı, ara yüz temizliği ihmal edilmemeli ve şekerli, işlenmiş gıdalardan kaçınılmalıdır. Bağışıklığı destekleyen bir beslenme programı uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Başarılı tedaviler sonrası KOAH alevlenmelerinin yüzde 28, zatürre riskinin ise yüzde 34 oranında azaldığını söyledi.

Geç Kalınmamalı

Özkan, iltihabın küçümsenmemesi gerektiğini belirterek, “Ağzınızdaki iltihabı küçümsemeyin, o iltihap bir gün akciğerinize ulaşabilir. Periodontitis sadece diş kaybına değil, hayatı tehdit eden solunum hastalıklarına da neden olabilir. Gecikmeden diş hekiminize başvurun,” diyerek önemli bir uyarıda bulundu.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı