Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Çocukların Başarısını Olumsuz Etkiliyor

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden Dr. Samira Hüseynova, çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) yaygın bir nörogelişimsel sorun olduğunu belirterek, tedavi edilmemesi durumunda sosyal ve akademik gelişimi olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.

İzmir Ekonomi Üniversitesi'nden Dr. Samira Hüseynova, çocuklarda dikkat eksikliği ve

İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nden Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Samira Hüseynova, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) çocuklar arasındaki en yaygın nörogelişimsel bozukluklar arasında yer aldığını ifade etti. Bu bozukluğun özellikle akademik performansı olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi.

Dr. Hüseynova, “DEHB, çocuğun iradesiyle meydana gelen bir durum değildir, nörogelişimsel bir rahatsızlıktır” diyerek, bazı ebeveynlerin çocuklarının davranışlarını yanlış anlayabildiğine dikkat çekti. “Teknoloji ile ilgili etkinliklere yoğunlaşabilen bazı çocuklar, ailelerde kafa karışıklığı yaratabilir. Ancak bu durum, çocuğun dikkat eksikliği olmadığı anlamına gelmez. DEHB’li bireyler, sorumluluk gerektiren veya faydalı işlerde dikkatlerini toplamakta zorlanma yaşayabilirler” şeklinde konuştu.

Okul başarılarında belirgin bir gerileme görülebileceğine dikkat çeken Dr. Hüseynova, “DEHB’li çocuklar, derslerde sıklıkla hayallere dalabilir, verilen bilgileri zamanla takip edemeyebilir ve ödevlerini yaparken çabuk sıkılabilirler. Hiperaktivite durumu olan çocuklarda ise sürekli hareket etme ve yerinde duramama gibi belirtiler belirginleşir” şeklinde uyardı.

Tedavi edilmeyen DEHB’nin çocukların sosyal, akademik ve duygusal gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini belirten Dr. Hüseynova, “Bu durumu yaşayan çocuklar özgüven kaybı, ilişkilerde zorluklar, madde bağımlılığı riski, kaza olasılıkları ve genel yaşam kalitesinde düşüş gibi ciddi problemlerle karşılaşabilirler” ifadesinde bulundu.

DEHB tedavisinin, çocukların yaş, bireysel ihtiyaç ve eşlik eden durumlara göre planlandığını açıklayan Dr. Hüseynova, “Tedavi süreçlerinde ilaç tedavisi, psikoterapi, ebeveyn eğitimi ve bireysel destek birlikte yürütülmelidir. Özellikle 6 yaş altındaki çocuklarda psikososyal yöntemler öne çıkarken, 6 yaşından sonra ilaç tedavisi de devreye girmektedir” şeklinde ekledi. Bunun yanı sıra, bilimsel araştırmaların ilaç tedavisinin DEHB tedavisinde en etkili yöntem olduğunu gösterdiğini belirtti.