Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Aşırı Şeker Tüketimi Kalp Krizine ve Böbrek Hastalıklarına Yol Açıyor

    Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’nda, aşırı şeker tüketiminin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yapıldı. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, şeker bağımlılığına dikkat çekerken, Prof. Dr. Gülistan Bahat – Öztürk ise sağlıklı beslenmenin önemine değindi. Uzmanlar, diyabet ve yetersiz beslenmenin risklerine karşı uyararak, kas kitlesini korumanın yaşlılar için kritik önemde olduğunu belirtti.

    Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası'nda, aşırı şeker tüketiminin sağlık üzerindeki

    Aşırı Şeker Tüketimi Kalp Krizine Yol Açıyor

    Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’nda, aşırı şeker alımının ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği vurgulandı. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Maalesef günümüzde şeker kullanımı tüm yaş gruplarında bağımlılık seviyesine ulaştı. Bu endişe verici durum, yaşam süresinin artması ve yaşlı nüfus oranının yükselmesiyle birlikte tedavi edilmesi zor hastalıkları beraberinde getiriyor. Sağlıklı yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları, her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Erken yaşlarda edinilen sağlıklı alışkanlıklar, kişilerin yaşlanma dönemlerini daha zinde geçirmeleri açısından büyük bir yatırımdır,” ifadelerini kullandı.

    Obezite ve Yetersiz Beslenme Arasındaki Denge

    İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Gülistan Bahat – Öztürk, genç yaşlarda obeziteden kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, “Genç erişkin döneminde sağlıklı kilonun korunması, uzun vadeli sağlık açısından kritik öneme sahiptir. Yetersiz beslenme riski ya da kilo kaybı yaratan kronik hastalık yoksa ideal beden kütle indeksi 18.5-25 kg/metrekare arasında olmalıdır. Bu süreçte kan basıncı, kan şekeri ve yağ düzeylerinin kontrolü, kalp-damar hastalıkları ve Alzheimer hastalığı riskini azaltmaktadır. Yaşlılık döneminde ise yetersiz beslenme (malnütrisyon) çok daha büyük bir risk taşır. Araştırmalar, yaşlı bireylerde en düşük ölüm oranlarının ve en iyi sağlık durumunun ‘hafif fazla kilolu’ olan bireylerde görüldüğünü göstermektedir. Bu nedenle, yaşlılarda diyet kısıtlamaları ve kilo kaybı zararlı olabilir,” şeklinde konuştu.

    Şekerin Sağlığa Zararı ve Diyabet Riski

    Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Nadir Alpay, dünya genelinde 20-79 yaş grubundaki bireylerin yaklaşık %11.1’inin diyabet hastası olduğunu belirterek, “Bu, yaklaşık 589 milyon kişiyi etkiliyor. Ülkemizdeki oranlar ise TURDEP I ve II çalışmalarında %13-15 arasında değişiyor. Aşırı şeker tüketimi, vücutta insülin direncine yol açarken, organ yağlanmaları ve böbreklere ciddi zararlar verebiliyor. Bu durumda, şeker hastalarının diyetlerine ve ilaç kullanımına dikkat etmeleri hayati önem taşıyor,” bilgilerini paylaştı.

    Böbrek Hastalıklarının Belirtileri

    Alpay, böbrek hastalıklarıyla ilgili şu durumları sıraladı: “Yüksek tansiyon, el ve ayaklarda ödem, iştahsızlık, bulantı, kansızlık ve idrarın kalitesinde değişiklikler, böbrek hastalığını işaret edebilir. Son zamanlarda kaşıntının da bir belirtisi olduğunu söyleyebiliriz.”

    Diyetisyen Gökçen Efe Aydın ise, “Sağlıklı yaşam için besin çeşitliliği önemlidir. Dört besin grubuna dikkat edilmeli; süt ve süt ürünleri, etler, sebzeler ve tahıllar dengeli şekilde tüketilmelidir. Özellikle yaşlı bireyler, az öğünle beslenmekten kaçınmalı, aksi halde bu durum metabolizma hızını yavaşlatabilir,” açıklamasında bulundu.