Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Ankara’da Doğum Sırasında Doktor Yokluğundan Kaynaklanan Korkunç Olay: N.Ş. Kendi Başına Doğum Yaptı

    Ankara’da özel bir hastanede N.Ş., doğum sancılarıyla yardıma rağmen bir buçuk saat müdahale bekledi; kendi başına doğum yaptı. Tesadüfen orada bulunan başka bir hastanenin doktoru anne ve bebeği kurtardı. Aile, olayla ilgili yasal süreç başlattı. Hastane ise açıklama yapacağını duyurdu.

    Ankara'da özel bir hastanede N.Ş., doğum sancılarıyla yardıma rağmen bir

    Ankara’da bir özel hastanede yaşanan talihsiz bir doğum vakası, hastanenin sorumluluğunu tartışma konusu etti. Hamileliğinin 35. haftasında olan 32 yaşındaki N.Ş., doğum sancıları başlayınca hastaneyi arayarak yardım istedi. Ancak, yaklaşık bir buçuk saat boyunca hiçbir hekim müdahalesi olmadan, kendi başına doğum yaptı. Neyse ki, hastaneye tesadüfen bulunan başka bir hastanenin doktoru duruma müdahale ederek anne ve bebeğin hayatını kurtardı.

    Olay Nasıl Gelişti?

    N.Ş., doğum için hazırlıklarını tamamlamak üzere hastaneye kabul edildi. Doğumun başlangıcında acılar içinde kalmasına rağmen, sağlık ekibi tarafından hiçbir müdahale yapılmadığı iddia edilmektedir. Anne, bu süreçte defalarca yardım istemesine rağmen, bir hekim dahi yanına gelmedi. Doğum gerçekleştikten sonra, bir başka hastaneden gelen anestezi uzmanı, olayın yaşandığı hastanede devreye girdi ve ikisinin sağlık durumunu kurtardı.

    Şahitler ve Deliller

    Avukat Kadir Cem Temtek, olayla ilgili olarak, doğumun sağlıksız bir şekilde gerçekleştiğine dair birçok kanıt ve şahit olduğunu belirtti. Hastanede yapılan görüşmelerde, doktorların normal bir doğumun bu şekilde gerçekleşmesi gerektiğini ve tıbbı inkar edercesine durumun böyle olduğunu savunduklarını iddia etti.

    Aile Psikolojik Olarak Etkilendi

    Temtek, N.Ş. ve bebeğinin yaşadığı travmanın boyutları hakkında endişelerini dile getirirken, konunun hem adli hem de idari makamlara taşındığını açıkladı. Aile, uzun süren bir yoğun bakım döneminin ardından bebeğin sağlık durumunun stabil olduğunu belirtirken, hem anne hem de babanın psikolojik etkilerden etkilendiklerini ifade etti.

    Açıklamada “Haberlere konu olan ve hastanemizde doğum yapan bir hastanın ‘1,5 saat boyunca müdahale edilmediği’, ‘anne ile bebeğin hayatının başka bir doktora borçlu olduğu’ önündeki ifadeler, tamamen gerçek dışı, çarpıtılmış ve maksatlıdır.

    Bahsi geçen hasta, hekimi tarafından erken doğum riski konusunda bilgilendirilmiş ve hastanın eve gitmek isteği talebine rağmen hastaneye kadın doğum servisine yatışı sağlanmış olup; doğum ebe, yeni doğan hemşiresi ve kat hemşiresi desteğinde gerçekleşmiş ve zaten hastanede nöbette bulunan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile çocuk hastalıkları uzmanı da en kısa sürede anne ve bebek için gereken kontrol ve müdahaleyi tamamlamıştır. Doğum süreci, tıpta ‘presipite doğum’ (ani ve çok hızlı gelişen doğum) olarak tanımlanan, belirli klinik durumlarda yaşanabilen fizyolojik bir tabloya uymaktadır” denildi.

    Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı

    Hastaneden Basın Açıklama

    28/07/2025 tarihinde bazı basın yayın organlarında yer alan ve hastanemizi hedef alan
    itibar suikastine yönelik haberler üzerine, kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve
    kurumumuzun itibarını korumak amacıyla bu açıklamayı yapma zarureti doğmuştur.

    Asılsız İddialar Hakkında:

    Haberlere konu olan ve hastanemizde doğum yapan bir hastanın “bir buçuk saat
    boyunca müdahale edilmediği”, “anne ile bebeğin hayatını başka bir doktora borçlu
    olduğu” yönündeki ifadeler, tamamen gerçek dışı, çarpıtılmış ve maksatlıdır.

    Tesadüfen bulunduğu ifade edilen şahıs, hasta yakını olup doğum sürecinde hiçbir
    katkısı olmadığı gibi, süreci olumsuz etkilemeye çalışmış ve buna izin verilmemiştir.
    Bahsi geçen hasta, hekimi tarafından erken doğum riski konusunda bilgilendirilmiş ve
    hastanın eve gitme isteğine rağmen 10.05.2025 tarihinde hastanenin kadın doğum
    servisine yatışı sağlanmıştır. Doğum aynı gün, ebe, yenidoğan hemşiresi ve kat
    hemşiresi desteğinde, başlangıcından bitişine kadar geçen 15-20 dakika gibi kısa bir
    süre içerisinde gerçekleşmiştir. Hastaya bir buçuk saat boyunca müdahale edilmediği
    iddiası asılsızdır. Hastanede nöbette bulunan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile
    çocuk hastalıkları uzmanı da en kısa sürede anne ve bebek için gereken kontrol ve
    müdahaleyi tamamlamıştır.

    Doğum süreci, tıpta “prezipite doğum” (ani ve çok hızlı gelişen doğum) olarak
    tanımlanan, belirli klinik durumlarda yaşanabilen fizyolojik bir tabloya uymaktadır. Bu
    doğumda:

    • Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, çocuk hastalıkları uzmanı, ebe, hemşire ve
      yenidoğan hemşiresi gibi profesyonel sağlık ekibi görev başındadır.
    • Süreç tıbbi protokollere uygun şekilde yürütülmüş, anne ve bebek sağlıklı bir
      şekilde taburcu edilmişlerdir.

    Doğum Sonrası Gelişmeler:

    Ancak doğum sırasında neden hastane ortamında bulunduğu bilinmeyen bazı şahıslar,
    yetkisiz ve izinsiz biçimde sürece müdahil olmaya çalışmış, sağlık hizmetinin doğal
    akışını bozmuş, hastane düzenini tehdit eder hâle gelmiştir.

    Bu kişiler tarafından:

    • Görevli sağlık personeline sözlü şiddet,
    • Hekimlere doğrudan hakaret ve mesleki itibarı zedeleme,
    • İzinsiz video ve ses kaydı alma,
    • Hekimlerin ve sağlık personelinin çalışma düzenini bozacak şekilde bağırma,
      tehdit ve korkutma,
    • Sağlık hizmetini engelleme ve diğer hastaların huzurunu bozma gibi çok sayıda
      fiil gerçekleştirilmiştir.

    Hukuki Saldırı Girişimi:

    Olayın üstünden aylar geçtikten sonra, kendilerini hasta yakınlarının avukatı ve
    arabulucusu olarak tanıtan şahıslar, resmi bir vekâletname veya arabuluculuk ataması
    sunmaksızın tarafımıza ulaşmış ve;

    • 1.000.000,00 TL tazminat ve avukat vekâlet ücreti ödenmesi, gibi hukuki ve etik hiçbir
      temele dayanmayan taleplerde bulunmuşlardır.

    Ayrıca bu şahıslar, talepleri karşılanmadığı takdirde kurumumuz itibarını zedelemek
    için, olayı aynen şimdi olduğu gibi çarpıtarak ve provoke edilmiş şekilde basına
    vereceklerini söyleyerek, kurumumuza yönelik doğrudan şantaj ve tehditte
    bulunmuşlardır.

    Söz konusu hususlar nedeniyle;

    Kurumumuzca olayda adı geçen şahıslar hakkında, Türk Ceza Kanunu ilgili
    maddeleri kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda
    bulunulmuştur.

    Koru Hastanesi, kurulduğu günden bu yana:

    • Tıbbi etik değerlere,
    • Hasta haklarına,
    • Bilimsel doğrulara bağlılığıyla, uygulamaları destekleyen yaklaşımıyla
      tanınmaktadır.

    Tüm süreç boyunca görevini eksiksiz yerine getiren sağlık personelimize ve meslek
    onurumuza yöneltilen, hiçbir hukuki veya tıbbi gerekçeye dayanmayan, karalama ve
    baskı girişimlerini içeren bu çirkin saldırıyı asla kabul etmiyoruz. Süreci hukuki zeminde
    takip edeceğimizi, doğruluğu sorgulanmamış, kasıtlı olarak çarpıtılmış, tek taraflı
    beyanlara dayanan bu tür haberlere itibar edilmemesi hususunu kamuoyuna saygıyla
    bildiririz.

    Olayda ismi geçen şahıslarla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç
    duyurusunda bulunulmuştur.

    Kuruluşunuz tarafından hastanemizin ismi verilerek aşağıdaki linkte yayınlanan haber,
    açıklanan nedenlerle asılsız ve haksızdır. Fazlaya ilişkin haklarımızın, sair bilcümle dava
    ve talep haklarımızın mahfuziyeti tahtında; söz konusu haberin yayından kaldırılmasını,
    aksi halde hukuki yollara müracaat edeceğimizi ihtaren ve nezaketen bildiririz.
    29/07/2025

    SAYGILARIMIZLA,

    ERER SAĞLIK VE EĞİTİM KURUMLARI İŞLETMECİLİĞİ ANONİM ŞİRKETİ
    (ÖZEL KORU ANKARA HASTANESİ)
    Vekili
    AV. FAHRİ MADEN