Akdeniz’deki Depremler Tedirginlik Yarattı
Akdeniz bölgesinde art arda meydana gelen depremler, halk arasında endişeleri artırmış durumda. Konuyla ilgili görüş beliren Prof. Dr. Cavit Atalar, Afrika levhasının kuzeye doğru hareket ettiğine ve bu durumun Kıbrıs’ı Anadolu levhasına itmekte olduğunu ifade etti.
Kıbrıs’ta Meydana Gelen Depremler
Dün Kıbrıs açıklarında kaydedilen 5.2 ve 5.4 büyüklüğündeki depremler, bölgedeki sismik aktivitenin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi’nin başkanlığını yürüten ve Yakın Doğu Üniversitesi Deprem ve Zemin Araştırma Merkezi’nin de yöneticisi olan Prof. Dr. Cavit Atalar, Baf bölgesinde meydana gelen depremlerin, Afrika levhasının kuzeye hareket ederek Anadolu levhasının altına dalmasıyla oluşan dalma-batma noktalarındaki hareketlerden kaynaklandığını açıkladı.
Prof. Dr. Atalar, Kıbrıs çevresinde her yıl ortalama 500’ün üzerinde küçük ve orta büyüklükte depremin kaydedildiğini belirterek, bu tür sismik hareketlerin doğal bir jeolojik döngü olduğunu vurguladı. Dünyada depremlerin büyük bir kısmının, yerkabuğunu oluşturan tektonik levhaların sınırlarında gerçekleştiğini ifade eden Atalar, dünyada toplamda 7 büyük ve 14 küçük levha bulunduğunu belirtti. Kıbrıs’ın, Afrika ve Avrasya levhalarının kesişim noktasında yer aldığını söyleyen Atalar, “Afrika levhası yılda ortalama 2.0 – 2.5 santimetre hızla kuzeye doğru ilerleyerek Anadolu levhasının altına dalıyor. Bu durum, Kıbrıs dalma-batma bölgesinde büyük gerilimlere yol açarak zaman zaman depremlere neden oluyor” ifadelerinde bulundu.
Binaların Dayanıklılığına Dikkat Çekiliyor
Prof. Dr. Atalar, Kıbrıs’ın aktif bir deprem kuşağında yer aldığını vurgulayarak, “Kıbrıs bir deprem ülkesi. Geçmişte depremler yaşandı, gelecekte de yaşayacağız. Bu bağlamda, yapmamız gereken öncelikle binalarımızı depreme dayanıklı hale getirmektir” şeklinde uyarıda bulundu.
Ayrıca bölgenin sismik geçmişine dikkat çeken Atalar, “Son 130 yıl içinde, Kıbrıs’ta yaşanan en büyük deprem 9 Ekim 1996’da 6.8 büyüklüğünde gerçekleşti. Onun ardından, 11 Ocak 2022’de 6.5 büyüklüğünde ikinci bir büyük deprem yaşandı” diye ekledi. Prof. Dr. Atalar, “Depremleri önleyemesek de, can kaybını ve yapısal yıkımları minimuma indirmek adına önlemler alabiliriz. Bu da binalarımızı ve şehirlerimizi depreme dayanıklı hale getirmekle mümkündür” açıklamasını yaptı.
KIBRIS AÇIKLARINDA DÜN MEYDANA GELEN 5,2 VE 5,4 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMLER, BÖLGENİN JEOLOJİK YAPISINA VE SİSMİK RİSKİNE YENİDEN DİKKAT ÇEKTİ.



