Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Doç. Dr. Arif Arısoy: “Şah Damarı Tıkanıklığı Felce Yol Açabilir, Erken Teşhis Hayat Kurtarır”

    Medical Park Tokat Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Arif Arısoy, şah damarı tıkanıklığının felç riski taşıdığına dikkat çekerek erken teşhisin önemini vurguladı. Damar sertliği ve yaşam tarzı faktörlerinin tıkanıklığı artırabileceğini belirten Arısoy, belirtiler görüldüğünde hemen doktora başvurulması gerektiğini ifade etti.

    Medical Park Tokat Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Arif Arısoy,

    Şah Damarı Tıkanıklığına Dikkat

    Medical Park Tokat Hastanesi’nde görev yapan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Arif Arısoy, şah damarı (karotis arter) tıkanıklığının felç riskini artırdığını belirterek, erken teşhis konusunun önemine vurgu yaptı.

    Doç. Dr. Arısoy, beynin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için sürekli ve yeterli miktarda kan akışına ihtiyaç duyduğunun altını çizdi. “Boynumuzun her iki tarafında yer alan ve halk arasında şah damarı olarak adlandırılan karotis arterlerde, yağ ve kolesterol benzeri maddelerin birikimi nedeniyle daralma ve tıkanıklık meydana gelmektedir. Bu durum tedavi edilmediğinde beyne giden kan akışı azalır ya da pıhtı oluşumu gerçekleşerek felç gelişimine yol açabilir” ifadelerinde bulundu.

    Felç Tehlikesi

    Karotis tıkanıklığının, beyni besleyen ana damarlarda ciddi sorunlara neden olabileceğini söyleyen Arısoy, “Eğer tedavi edilmezse, beyne yeterli oksijen ve besin ulaşamaz. Damarlar daraldığında ya da plak çatladığında beyin damarları tıkanma riski taşır. Sonuçları felç olarak ortaya çıkabilir; bu, vücudun bir tarafında güç kaybı, konuşma ve görme ile ilgili kalıcı hasarlar doğurabilir” şeklinde konuştu.

    Hastalığın temelinde damar sertliği (ateroskleroz) bulunduğunu ifade eden uzman, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, sigara kullanımı, yaşlanma, hareketsiz yaşam ve obezite gibi faktörlerin ailede damar hastalığı öyküsü ile birlikte tıkanıklık riskini artırdığını belirtti.

    Aşılayan Belirtiler

    Şah damarı tıkanıklığının genellikle uzun bir süre belirti vermeden ilerleyebileceğini belirten Doç. Dr. Arısoy, “Yüzde, kolda veya bacakta ani uyuşma, güçsüzlük, konuşma bozuklukları, tek gözde ani görme kaybı, baş dönmesi ve denge kaybı gibi belirtiler dikkat çekici niteliktedir. Bu semptomlar birkaç dakika veya saat sonra kendiliğinden geçebilir ancak bu durum, büyük bir felç riskinin habercisi olabilir. Bu nedenle belirtiler görüldüğünde derhal hastaneye gidilmelidir” uyarısında bulundu.

    Tanı ve Tedavi Seçenekleri

    Karotis tıkanıklığının tanısında genellikle doppler ultrasonografi yönteminin kullanıldığını ifade eden Arısoy, bu yöntemin damar içindeki kan akışını ve darlığın derecesini gösterdiğini belirtti. Daha ileri inceleme gerektiğinde ise BT ve MR anjiyografi gibi yöntemlerin tercih edildiğini kaydetti. Tedavi seçenekleri ise tıkanıklığın seviyesine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. “Sigara içmenin bırakılması, sağlıklı beslenme, egzersiz yapmak, tansiyonu, kolesterolü ve diyabeti kontrol altında tutmak, ilk aşamada oldukça önemlidir. İleri düzey tıkanıklık durumlarında cerrahi operasyon ya da stent uygulamaları devreye girmektedir” dedi.

    Erken Teşhisin Önemi

    Doç. Dr. Arısoy, şah damarı tıkanıklığının asla ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. “Baş dönmesi, görme kaybı veya vücudun bir tarafında uyuşma hisseden kişiler, vakit kaybetmeden bir doktora başvurmalıdır. Düzenli sağlık kontrolleri ve sağlıklı bir yaşam tarzı, şah damarı tıkanıklığını önlemenin en etkili yollarındandır” dedi.