Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    MÜSİAD Antalya Başkanı Yusuf Akgül: “Türkiye’nin Ekonomik Gücü Sürdürülebilirlik ve Çevre Bilinciyle Artacak”

    MÜSİAD Antalya Başkanı Yusuf Akgül, Türkiye’nin ekonomik potansiyelini koruyarak sürdürülebilirlik ve çevre bilinci ile iş dünyasına fırsatlar sunduğunu dile getirdi. Sıfır Atık projesinin ekonomik ve çevresel yararlarına dikkat çeken Akgül, Antalya’nın güçlü tarım ve turizm sektörlerini bir araya getirerek yeşil ekonomiyi destekleme hedefinde olduklarını belirtti.

    MÜSİAD Antalya Başkanı Yusuf Akgül, Türkiye'nin ekonomik potansiyelini koruyarak sürdürülebilirlik

    Türkiye Ekonomisi ve İş Dünyası İçin Fırsatlar

    Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Başkanı Yusuf Akgül, Türkiye’nin ekonomik canlılığını sürdürdüğünü, sürdürülebilirlik, çevresel bilinç ve yeni ekonomik düzenlemelerin iş dünyasına hem fırsatlar sunduğunu hem de sorumluluklar getirdiğini ifade etti.

    Antalya’nın Ekonomik Güçlü Yönleri

    Akgül, Türkiye ekonomisinin, pandemi, küresel tedarik zinciri krizleri ve coğrafi belirsizliklere rağmen üretim ve ihracat kapasiteleriyle gücünü koruduğunu vurguladı. “Bizler, iş insanları olarak yatırımı ve üretimi artırmak suretiyle ülkemizin büyümesine katkı sağlamakla yükümlüyüz. MÜSİAD genel olarak üyelerimizin güçlenmesi ve Türkiye ekonomisine katma değer üretme amacını gütmektedir. Antalya, sadece turizmde değil, aynı zamanda tarım ve ihracatta da büyük bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyeli en verimli şekilde değerlendirerek ülkemizin gelişimine destek olmayı sürdüreceğiz” dedi.

    Akgül, Antalya’nın ekonomik çeşitliliği konusunda şunları belirtti: “Turizm, tarım ve ihracat, kentin ekonomik yapısının temelini oluşturuyor. Ancak bu sektörlerin sürdürülebilir bir biçimde gelişimi için çevresel etkenlerin de dikkate alınması gerekiyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin öncülük ettiği Sıfır Atık hareketi gibi projeler, hem çevresel hem de ekonomik açıdan iş dünyasına yön vermektedir.”

    Sıfır Atık Hareketinin Ekonomik Yansımaları

    2017 yılında Emine Erdoğan’ın öncülüğünde hayata geçirilen ve ülkenin en büyük çevre hareketlerinden biri olan Sıfır Atık projesinin ekonomik etkilerine işaret eden Akgül, “Sıfır Atık Kitabı’nda belirtilen atık yönetimi ilkeleri, iş dünyası için önemli bir rehber niteliği taşımakta. 2017’den 2023’e kadar geri kazanım oranındaki artış, 498 milyon ağacın kesilmesinin önlenmesi ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun engellenmesiyle sonuçlanmıştır. Bu veriler, sürdürülebilir üretim modellerinin ekolojik ve ekonomik avantajlarını net bir şekilde gözler önüne sermektedir. Şirketler atık yönetimi sistemlerini uygulayarak maliyetlerini azaltma ve çevresle dost bir marka imajı oluşturma şansını elde ederler” dedi.

    Karbon Ayak İzi ve Yeni Ekonomik Düzenlemeler

    Akgül, küresel düzeyde giderek daha fazla önem kazanan karbon ayak izi ve karbon vergisi konularını da değerlendirdi. Akgül, Avrupa Birliği’ne mal ihraç eden firmaların karbon ayak izlerini hesaplayıp, raporlamak zorunda kaldığını belirterek, “Bu durum, bir yük olarak algılanabilir; fakat yeşil dönüşüm için bir fırsatı da beraberinde getiriyor. Türkiye, stratejik bir yaklaşım benimseyerek bu süreci avantaja çevirebilir ve yeşil üretimin merkezi konumuna gelebilir” dedi. 2022-2024 Orta Vadeli Programda yer alan karbon vergisiyle birlikte emisyon azaltımının hedeflendiğini hatırlatan Akgül, “Karbon vergisi, ‘kirleten öder’ ilkesine dayanmakta. Bu da işletmeleri daha temiz teknolojilere ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirecektir. Aynı zamanda bu vergi gelirleri, yeşil yatırımları desteklemek için kullanılabilir. Biz de MÜSİAD olarak, üyelerimizi bu yeni düzenlemelere adapte etmek için eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerimize devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Sürdürülebilirlik ve İstihdam Arasındaki Bağlantı

    Akgül, iş dünyasının ortak hedefinin istihdamı artırmak ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamak olduğunu vurgulayarak, “Ekonomimize güveniyoruz ve geleceği umutla karşılıyoruz. Ancak bu umudu gerçeğe dönüştürmek için çevre bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor. Sıfır Atık projesi, yalnızca çevresel bir girişim değil, aynı zamanda döngüsel ekonomi modeliyle beraber istihdam potansiyeli sunmaktadır. Geri dönüşüm ve ileri dönüşüm projeleri, yeni iş alanları açmakta ve yerel ekonomiyi canlandırmaktadır” ifadesini kullandı. MÜSİAD’ın bu aşamada köprü görevi gördüğünü ifade eden Akgül, “Ulusal ve uluslararası düzlemde iş dünyasını bir araya getiriyoruz. Antalya’da tarım ve turizm alanlarında sıfır atık uygulamalarının yaygınlaşması için projeler geliştirmekteyiz. Örneğin, otellerde atık ayrıştırma sistemleri kurulması ve organik atıkların kompost haline getirilmesi, çevre ve ekonomi açısından büyük katkılar sağlamaktadır” dedi.

    Geleceğe Bakış

    Akgül, geleceğe dair umut dolu bakış açısını şu şekilde ifade etti: “Türkiye, hem ekonomik hem de çevresel anlamda güçlü bir potansiyele sahiptir. Sıfır Atık projeleri, küresel ölçekte ülkemizin liderliğini sağlamlaştırmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından 30 Mart’ın ‘Uluslararası Sıfır Atık Günü’ olarak ilan edilmesi, bu başarının bir kanıtıdır. İş dünyası olarak, çevre dostu teknolojilere yatırım yaparak, karbon ayak izimizi azaltarak ve sürdürülebilir üretim modellerini benimseyerek ekonomimizi daha da güçlendirebiliriz. Antalya’dan hareketle, ülkemizi yeşil ekonominin öncüsü olma hedefiyle ilerlemeye devam ediyoruz.”