Dünya Genelinde Kadın Cinayetleri Alarm Veriyor
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ile Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi tarafından yayınlanan yeni bir rapor, geçtiğimiz yıl dünya çapında yaklaşık 83 bin kadının ve kız çocuğunun kasten hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Bu cinayetlerin önemli bir kısmı, 50 binin üzerinde, eşler ya da aile fertleri tarafından gerçekleştirildi.
Kadınlara yönelik şiddet ve cinayetler, dünya genelinde hala en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olarak dikkat çekiyor. Her yıl on binlerce kadın, güvenli kabul edilen evlerinde, aile bireyleri veya partnerleri tarafından öldürülüyor. UNODC ve BM Kadın Birimi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü vesilesiyle bu ciddi duruma dikkat çekti.
Çarpıcı İstatistikler ve Tehlikeler
Raporda yer alan verilere göre, kadın cinayetlerinin büyük bir bölümünün, her 10 dakikada bir veya günde ortalama 137 olayı temsil ettiği belirtildi. Kadın cinayetlerinin yalnızca %11’inin erkekler tarafından aile içindeki kişilerce gerçekleştirildiği vurgulandı. Bunun yanı sıra, çok sayıda cinayet önlenebilir olsa da, toplumdaki koruma mekanizmalarının zayıf olması ve kadına yönelik şiddeti önlemek için gerekli sistemlerin eksikliği, kadınların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır.
Veri toplama eksiklikleri ve şiddet kurbanlarının durumu bildirmekten duyduğu korku da rakamların kesinliğini tehlikeye atıyor. Bu bağlamda, bazı ülkelerde yetersiz veri kayıtları ve eski hukuki tanımlar nedeniyle gerçek rakamların daha fazla olabileceği düşünülüyor. Rapora göre, en yüksek kadın cinayeti oranı Afrika’da gözlemlenirken, ardından Amerika, Okyanusya, Asya ve Avrupa yer aldı.
Ev Ortamı Hâlâ Tehlikeli
UNODC’nin vekil icra direktörü John Brandolino, rapora ilişkin açıklamasında, “Ev, dünya genelinde kadınlar ve kız çocukları için hala tehlikeli, hatta ölümcül bir yer olmaya devam ediyor,” ifadelerini kullandı.
BM Kadın Birimi Politika Bölüm Direktörü Sarah Hendriks ise, kadın cinayetlerinin sıklıkla kontrol edici davranışlar, taciz ve çevrimiçi istismar ile başlayan bir “şiddet döngüsünde” yer aldığını belirtti. Hendriks, “Dijital şiddet çoğu zaman çevrimiçi kalmıyor; bu durum çevrimdışı şiddete dönüşebilir ve en kötü sonuçlarla karşılaşabiliriz” uyarısında bulundu.
Kadın cinayetleri ve şiddet konusunda farkındalığın artırılması gerektiği, raporun en önemli mesajlarından biri olarak öne çıkıyor.


