SAMSUN (İHA) – Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. H. Ulaş Çınar, aşırı terlemenin bireylerin günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini ve psikolojik durumlarını olumsuz etkilediğini vurgulayarak, “Eğer aşırı terleme tokalaşma, insanlarla tanışma, kalem tutma ve el aletlerini kullanma gibi aktiviteleri engelliyorsa, kesinlikle tedavi edilmelidir” açıklamasında bulundu.
Aşırı Terleme Sorunu ve Etkileri
Medicana International Samsun Hastanesi’nde görevde olan Doç. Dr. H. Ulaş Çınar, bölgesel aşırı terlemenin toplumda yaygın olarak görülen ve sosyal yaşamı zedeleyen önemli bir sağlık problemi olduğunun altını çizdi. Terlemenin gündelik yaşam üzerindeki etkilerine dair bilgi veren Çınar, “Hafif terleme genellikle görünmez ve günlük yaşamı etkilemezken, orta düzeyde terleme tolere edilebilir bir durumdur. Ancak şiddetli terleme çoğu zaman günlük faaliyetlere engel olur ve çok şiddetli terleme durumu ise yaşamı sürekli şekilde olumsuz etkiler. Bu aşamada, eğer kişi tokalaşma veya yeni insanlarla tanışma gibi sosyal etkileşimlerde çekincelere kapılıyor ve temel işlevleri yerine getiremiyorsa, tedavi gereklidir” dedi.
Aşırı Terlemenin Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri
Göğüs Cerrahisi uzmanı Çınar, aşırı terlemenin sebepleri arasında enfeksiyonlar, hormonal bozukluklar, nörolojik hastalıklar, bazı ilaçlar ve kronik rahatsızlıklar bulunduğunu belirtti. Aşırı terlemenin tedavisinde öncelikle nedenlerin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Çınar, bu etkenlere yönelik olarak çeşitli tedavi yöntemlerinin mevcut olduğunu ifade etti. Etil alkol ve alüminyum klorid gibi maddeler, lokalize aşırı terlemede genellikle kullanılan tedavi seçenekleri arasında yer alırken, bazı durumlarda iyonoforez ve botoks enjeksiyonları da tercih edilmektedir.
Botoks uygulamasının terleyen bölgelere enjeksiyon yapılarak gerçekleştirildiğini belirten Çınar, bu yöntemin etkisinin ortalama 6 ay sürdüğünü ve tekrarlayan uygulamalara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Cerrahi Tedavi Seçenekleri
Cerrahi müdahale konusuna değinen Doç. Dr. Çınar, ameliyatın gündeme geleceği durumların, kişinin sosyal ilişkilerini ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen terleme vakaları olduğunu aktardı. Hiperhidrozis durumunun, vücuttaki ter bezlerinin aşırı uyarılmasıyla meydana geldiğini söyleyen Çınar, cerrahi tedavi yöntemlerinin kesin ve kalıcı çözümü sağladığını açıkladı. Ameliyatın genel anestezi altında yapıldığını belirten uzman, çeşitli teknikler ile sempatik sinirlerin kesilmesinin hedeflendiğini ifade etti.
Çınar, “Ameliyat sonrasındaki başarı oranı oldukça yüksektir; lokal terlemede yüzde 100 tedavi oranı ve hasta memnuniyeti ise yüzde 98.5’tir. Bununla birlikte, her cerrahi işlemde olduğu gibi, ETS de bazı riskler taşır. Ancak komplikasyon oranları çok düşüktür” şeklinde konuştu. Hedeflenen sonuç, aşırı terleme sorunun ortadan kaldırılması ile bireylerin günlük yaşamlarına sağlıklı bir şekilde dönmelerini sağlamaktır.