Türk siyasi tarihinde “postmodern darbe” olarak adlandırılan 28 Şubat sürecinde, başörtüsünü çıkararak eğitimini sürdürmek zorunda kalan akademisyen Bedia Koçakoğlu, bu olayların üzerinden 28 yıl geçtiğini ancak o dönemleri asla unutmadığını ifade etti. Koçakoğlu, “Bizi aynalara yeniden bakmaya teşvik eden tüm kişilere teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.
Şu anda, başörtüsüyle girdiği üniversitede doçent doktor unvanıyla akademik kariyerine devam eden Koçakoğlu, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyeliği yapıyor. 45 yaşındaki Koçakoğlu, 28 Şubat sürecini unutturmamak için elinden geleni yapacağını belirterek,“Tam 28 yıl geride kaldı. 28 Şubat sürecini unutturmadan anlatmaya devam edeceğiz. Bu meseleye ilişkin eleştirel yaklaşımlar olsa da amacımız unutturmamak” dedi. Koçakoğlu, 28 Şubat’ın yalnızca bir başörtüsü yasağı olmadığının altını çizerek, “Bu aslında bir medeniyet sorunudur. Biz Türk İslam medeniyetinin çocuklarıyız ve kendi değerlerimizi korumak zorundayız” diye ekledi.
28 Şubat sürecinin üniversitelerde dini değerleri yok sayma çabasının bir yansıması olduğuna da dikkat çeken Koçakoğlu, “Bu dönem aynı zamanda, düzenin dine ve medeniyet değerlerine yönelik bir saldırısıydı. O dönem öğrencileri olarak olayları yalnızca bir kısmını tecrübe etmemize rağmen ağır travmalar yaşadık” şeklinde konuştu.
Koçakoğlu, “Bir akademisyen olarak, halkıma ve değerlerine sahip çıkmalı, toplumsal mücadelelerde yer almalıyım” diyerek, Türkiye’nin geleceği için umutlu olduğunu belirtti. Ayrıca, 28 Şubat sürecinin anılmasının önemine değinerek, “Bu sürecin hatırlanması gerektiğini düşünüyorum, zira geçmişte yaşananlar tekrar etmemeli” dedi.
Son olarak, 2015 yılında başını kapatarak derse girdiği anı paylaşan Koçakoğlu, öğrencilerinin kendisini tanımasının ve özgürlüğü alkışlamalarının kendisini derinden etkilediğini ifade etti. “Bir insan aynaya bakamadığında kendisini kaybetmiş gibidir. Bizleri ayna ile buluşturan herkese teşekkür ediyorum” şeklinde ifade etti.