Zeytinburnu Aile Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi (AKDEM), 18 yıldır devam eden ‘Çarşamba Seminerleri’ ile her hafta ayrı bir konuda farkındalık yaratmayı amaçlayarak, bireylerin yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefleyen çeşitli koruyucu, önleyici ve rehabilitasyon çalışmaları gerçekleştiriyor. Bu yılın ilk etkinliğinde “Mutlu Evlilikler İçin 10 Altın Kural” başlığı altında, evlilikte eşler arasında güç dengelerini sağlama, bireysel kimlikleri koruyarak ortak bir yaşam oluşturma ve sevgi bağlarını güçlendirme konuları derinlemesine incelendi. Seminer, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde, yazar ve aile danışmanı Serhat Yabancı’nın sunumuyla yapıldı.
“Birbirimizi kıyaslamak evliliği zedeler”
Teknoloji ile beraber aile ilişkilerinin olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Serhat Yabancı, “Geçmişte daha geniş aile yapılarımız vardı; anneanneler, babaanneler, genelde aynı evde ya da komşuluk ilişkileri içinde yaşardık. İnsanlar birbirini tanırdı ve olası kıyaslamalar bu tanıdıklar arasında olurdu. Şu anda ise tanımadığımız insanların evlilikleriyle kendimizi karşılaştırıyoruz. Tanımadığımız insanların eşlerini ya da çocuklarını rakip olarak görmemiz, evliliğinizi ve eşinizi değersizleştirir” ifadelerini kullandı.
“Uyum sağlamak ile boyun eğmeyi karıştırıyoruz”
Serhat Yabancı, “Uyum sağlamak ve boyun eğmek kavramlarını o kadar iç içe geçiriyoruz ki, evliliğin başındaki birçok kişi bu iki durumu aynı şey zannediyor. Bu durum sadece kadınları değil, erkekleri de kapsıyor. Doğal bir uyum yerine boyun eğmeyi tercih ediyoruz. Bu algı çoğunlukla ebeveynlerin ilişkilerinden kaynaklanıyor” dedi. Ayrıca insan ilişkilerine değinen Yabancı, “Birine yakınlaştığımızda hemen onu yaşamımıza merkez alıyoruz. Tarafımızdan aşırı bir sevgi ve değer verilmesi ile bir mükemmeliyetçilik anlayışı oluşturuyoruz. Bu durumda, karşı tarafın da aynı şekilde karşılık vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Peki hangi hakkımızla bu kuralları biz koyabiliyoruz? Genellikle bunu yapma ihtiyacı, kişisel duygusal boşluklarımızı doldurma çabamızdan kaynaklanıyor. Birini hayatımıza aldığımızda, her şeyi onunla yapma isteği duymamız ise, hayatımızı düzgün şekilde yönetemediğimizin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.