Antalya’da Yörükler Geleneksel Göçlerini Başlattı
Yaz aylarını Toroslar’ın serin yaylalarında geçiren Yörükler, Mayıs ayı sonunda sürüleriyle yaylaya çıkarak yaz mevsimini burada geçirdikten sonra, kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte yerleşim alanlarına dönüş yolculuğuna başladı. Ekim ayının girmesiyle birlikte havaların soğuması, göçer ailelerin sabah erken saatlerde çadırlarını toplamalarına ve hayvanlarıyla birlikte uzun bir yolculuğa çıkmalarına neden oldu.
Geleneksel Hayat Tarzı
Yüzyıllardır var olan bu göç geleneğini sürdüren Yörükler, yaz boyunca yaylalarda doğanın tadını çıkararak zaman geçirdikten sonra, iklimin değişmesiyle birlikte kış için planlarını yapmaya başladı. Antalya’nın Akseki, Alanya, İbradı ve Gündoğmuş ilçelerindeki yaylaların sessizliği, Yörüklerin ayrılmasıyla beraber artmaya başladı. 63 yaşındaki Bayram Yüksel, her yıl bu zamanlarda yaylaya çıktıklarını ve sonbaharın gelmesiyle de ovaya döndüklerini belirterek, “Bu atalarımızdan gelen bir gelenektir. Yaylada geçirdiğimiz yaz mevsimi oldukça huzurlu, ancak şimdi köyümüze dönmemiz gerekiyor,” dedi.
Hayvancılığın Zorlukları ve Güzellikleri
Hayvancılık mesleğinin kendileri için çok önemli olduğunu dile getiren Yüksel, “Her yıl haziran ayında 1700 rakımlı Yarpuz Yaylası’na gidiyoruz. Burada 3-4 ay geçirdikten sonra tekrar Akseki’ye dönüyoruz. Eşyalarımızı araçlarla taşıyoruz, hayvanlarımız ise otlayarak iniyor,” diye konuştu.
Zorlu göçebe yaşamına rağmen mesleğinden vazgeçmeyi düşünmediğini aktaran Yüksel, “Hayvancılık benim için geçim kaynağı. Hayvanlarımız doğal ortamda büyüyor ve bu da bizi mutlu ediyor,” dedi.
Murat Uyar ise Alanya’nın Akdam Yaylası’na her bahar hayvanlarını otlatmak üzere gittiklerini ve yaklaşık dört ay boyunca burada kalarak dönüş hazırlıklarına başladıklarını ifade etti. Uyar, hayvancılığın zorluklarına da değinerek, “Hayvancılık, her koşulda işimizin başında olmayı gerektiren bir meslek. Her zorluğa rağmen devam ediyoruz,” şeklinde konuştu.
Yayla ve Sahil Dönüşleri
72 yaşındaki İbrahim Erbay, çocukluğundan beri hayvancılıkla ilgilendiğini vurgulayarak, mevsim değişimlerinin yaşam tarzına etkisini açıkladı. “Kış geldiğinde sahile döneriz. Havaların ısınmasıyla birlikte tekrar yaylaya çıkarız. Yazın sahilde durulmaz, kışın da yaylada olmamalıyız,” diyerek, geleneksel göç yaşamının kendileri için ne denli önemli olduğunu belirtti.
Yörüklerin bu geleneksel yaşam biçimi, doğaya ve mevsimlere olan bağlılıklarının bir yansıması olarak dikkat çekiyor.