Yorgunluk ve Tükenmişlik Modern Dünya Sorunu Olarak Belirtiliyor

3 Min Read

Sürekli Yorgunluk: Bir Teşhis Değil, Sonuç

Medicana Sağlık Grubu Psikiyatri Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Müge Yaşar, sürekli yorgunluğun bir rahatsızlık değil, birçok faktörün bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkan bir durum olduğunu belirtti. “Modern dünyada yaşanan hız, insan biyolojisinin kaldıramayacağı bir boyuta ulaştı. Dolayısıyla yorgunluk, artık toplumsal bir sorun haline geldi” dedi.

Dijital Tükenmişlik Tehlikesi

Sosyal medyaya olan aşırı ilginin yarattığı ‘dijital tükenmişlik’ durumuna dikkat çeken Yaşar, sosyal medya bağımlılığının arttıkça anksiyete, depresyon, yorgunluk ve dikkat eksikliği sorunlarının da daha yaygın hale geldiğini ifade etti.

Dr. Yaşar, “Sürekli yorgunum” diyen kişilerin[] nelerle karşılaşıldığını şu sözlerle açıkladı: “Yorgunluk, uyku düzensizlikleri, iş ortamındaki baskılar ve hatta depresyon gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanıyor. Modern yaşamın koşulları, bu belirtilerin daha yoğun yaşanmasına yol açtı. Dolayısıyla yorgunluk, çağımızın yeni bir tanımlaması haline geldi.”

Modern Yaşamın Stres Yükü

Yaşar, gelişen teknolojiyle bireylerin sürekli olarak uyarılara maruz kaldığını belirtti. “Sosyal medyada gördüğümüz kusursuz yaşamlar, ‘geride kalıyormuşum’ kaygısı ve her an ulaşılabilir olma isteği, dijital tükenmişlik olarak adlandırılan bir durumu doğuruyor. Bu durum, insanın zihninde sürekli bir stres durumu yaratmakta ve sonucunda vücudunu zorlamaktadır” diye konuştu.

Sürekli stresin hem fiziksel hem de zihinsel yorgunluğa yol açtığını aktaran Yaşar, “Kronik stres, bedenin uyum sağlama çabasının bir bedelidir. Bu da otonom sinir sistemi ve inflamasyon ile zaten mevcut olan sağlık problemlerinin artmasına neden olabilir” ifadelerini kullandı.

Yavaşlayın ve Durun

Sürekli yorgunluğun alarm sinyalleri verdiğini kaydeden Dr. Yaşar, bu bağlamda yaşam ritmini gözden geçirmenin ve bazen bir uzman desteği almanın önemini vurguladı. Özellikle yavaşlama, durma ve dinlenme ihtiyacının altını çizen Dr. Yaşar, pandemi sonrası artan ekran sürelerinin uyku bozuklukları ve anksiyete gibi sorunlarla ilişkilendirildiğini ifade etti.

Dijital hijyen ve detoks önerilerinin önemi yine Dr. Yaşar tarafından vurgulandı. “Ekranları kapatma süreleri belirlemek, zihinsel yorgunluğu azaltma konusunda oldukça etkili olabilir. Ayrıca, zaman yönetimini etkili hale getirmek, görevlerin sıraya konulmasında da fayda sağlayacaktır.”

Anı Yaşamak ve Farkındalık Geliştirmek

Yorgunluk ve tükenmişlikten korunmak için uygulanabilecek stratejilerin önemini vurgulayan Dr. Müge Yaşar, “Farkındalık ve nefes egzersizleri anı yaşamayı teşvik eder. Bu durum, geçmişin kaygıları veya geleceğin belirsizliklerinde kaybolmamızı engeller” dedi.

Enerji verici aktivitelere zaman ayırmanın önemine değinen Dr. Yaşar, “Ailemizle, arkadaşlarımızla ve iş arkadaşlarımızla zaman geçirebilmek en önemli faktörlerden biridir. Kendimize karşı nazik olmak ve hatalarımızdan dolayı kendimizi sert bir şekilde yargılamamak da tükenmişlik duygusu ile başa çıkmanın etkili yollarındandır” şeklinde konuştu.

Bu Haberi Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version