İstanbul’daki Bebek Ölüm Davasında Yeni Gelişmeler
İstanbul’da, bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç elde eden ve ihmal nedeniyle bebeklerin ölümüne neden olan yenidoğan çetesinin yöneticileri hakkında açılan davada önemli bir gelişme yaşandı. Adli Tıp Kurumu (ATK), hayatını kaybeden 10 bebeğin ölümüne dair kapsamlı bir rapor hazırladı.
İddianame ve Davanın Gelişimi
Daha önce düzenlenen ve çetenin ilk operasyonunda gözaltına alınan kişilere dair bilgilerin yer aldığı iddianame ile sanık sayısı 58’e ulaştı. Çete lideri Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu sanıkların yargılandığı davada, hazırlanan yeni raporlar bazı hukuki soruları gündeme getirdi.
Ölümlerin İncelenmesi: Tokluoğlu Bebeği
Raporda, Tokluoğlu bebeğin tedavi süreci incelendiğinde, gerekli ilaçların verilmediği ve uygun solunum desteğinin sağlanmadığı bilgisine ulaşıldığı kaydedildi. Bu durum, SGK tarafından yapılan inceleme raporunda da tıp kurallarına aykırılık olarak değerlendirildi. Ayrıca, çetenin doktor olmayan kişileri hastane kayıtlarına dahil ederek gereken prosedürleri çiğnediği bildirildi.
Alkari Bebeği Üzerine Rapor: Sağlık Prosedürlerine Uymayan Uygulamalar
Çorlu Reyap Hastanesi’nde hayatını kaybeden Alkari bebek için hazırlanan raporda, uygun sağlık hizmetinin sağlanmadığı açıkça belirtiliyor. Yenidoğanlarda zorunlu olan ultrason gibi tetkiklerin yapılmadığı, bebeğin ölüm saatinin raporda uyumsuz olduğu kaydedildi.
Öykü Helvacı ve Kadan Bebeklerini Bekleyen Tehlike
Hayatını kaybeden Öykü Helvacı ve Kadan bebekleri hakkında yapılan incelemede, solunum güçlüğü çeken bebekler için tedaviye yönelik gerekli işlemlerin yapılmadığı tespit edildi. Doktor Dursun Eryılmaz’ın bebeği görmeden ve durumunu bilmeden hemşirelere direktif vermiş olması dikkat çekici bir ihmal olarak değerlendirildi.
Melek Süleymanoğlu ve Serdarova Bebekleri Üzerine İddialar
Melek Süleymanoğlu’na ilişkin raporda, beslenme eksikliği ve gerekli tedavi süreçlerinin ihmal edilmesi sonucunda ölüme neden olunduğu ifade edildi. Serdarova bebeği içinse, 44 gün boyunca kesinlikle uygun bir merkeze sevk edilmediği ve gerekli sağlık müdahalesinin yapılmadığı belirtildi.
Sonuç Olarak
Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporlar, İstanbul’daki bu üzücü olayın arka planında yatan ciddi ihmal ve kötü uygulamaları açığa çıkarmaktadır. Davanın seyrini etkilemesi beklenen bu bulgular, bebek ölümlerindeki sorumluların cezalandırılmasına yönelik yasal süreci hızlandırabilir. Bu tür davalarda sağlık hizmetlerinde güvenlik ve standartların artırılması gerekliliği bir kez daha gözler önüne serilmektedir.