Yaz Aylarında Göz Alerjilerine Dikkat!
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mediha Tok Çevik, yaz dönemlerinde meydana gelen göz alerjilerine dikkat çekerek, “Gözlerde alerjik tepkimeler, özellikle duyarlı bireylerin maruz kaldığı alerjenler karşısında kızarıklık, şişlik ve sulanma ile kendini gösterir” ifadelerini kullandı.
Yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte gözlerde kaşınma, kızarıklık ve şişlik durumları artış göstermeye başladı. Bu belirtiler, mevsimsel alerjilerin etkisiyle ortaya çıkıyor. Çocuklar ve gençlerde sık görülen bu alerjik rahatsızlıkların neler olduğuna Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mediha Tok Çevik değindi.
Allerjik Hastalıkların Yaygınlığı
Op. Dr. Mediha Tok Çevik, ülkemizde alerjik hastalıkların endüstrileşme, coğrafi farklılıklar ve yaşam tarzları gibi unsurlara bağlı olarak değişiklik gösterdiğini belirtti. “Dünyada alerjik rahatsızlıklar, nüfusun yaklaşık %15’ini etkiliyor ve bu oran her geçen yıl artarak devam ediyor. Türkiye’de ise toplumun yaklaşık %25’i bu hastalıklardan etkilenmekte” diye ekledi. Gözlerde oluşan alerjik tepkimeler, bireylerin hassasiyet gösterdiği alerjenlere maruz kaldıklarında kendini kızarıklık, şişlik ve sulanma ile belli ediyor. Alerjenler, gözdeki bağışıklık hücrelerini uyararak histamin gibi maddelerin salınımına neden olmakta ve bu durum kızarıklık, şişlik ve kaşıntı gibi rahatsızlıklara yol açmaktadır. Alerjik sekresyonların sürmesi, daha fazla hücrenin etkiye maruz kalmasına ve bu da inflamasyona yol açarak belirtilerin artmasına neden olmaktadır.
Allerjilerin Tetikleyicileri ve Korunma Yöntemleri
Op. Dr. Mediha Tok Çevik, alerjiyi tetikleyen faktörler ve korunmanın yolları hakkında şu bilgileri verdi: “Evcil hayvan tüyleri ve ev tozları, alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.” Mevsimsel alerjik konjonktivitin en sık rastlanan türleri arasında polenler ve küf mantarı yer alırken, bu durum tüm yıl süren perenniyel alerjik konjonktivit ile devam edebilir. Mevsimsel alerji yaşayan bireyler, kapalı alanlarda rahat hissederken açık havada alerjenlerin etkisiyle semptomlar yaşamaya başlıyor. Eğer ev tozu ve evcil hayvan tüyleri gibi iç mekan alerjenlerine maruz kalındığında şikayetlerde artış oluyorsa, bunun perenniyel alerjik konjonktivitin bir göstergesi olduğunu söyleyebiliriz. Hastalar, gerekli önlemleri aldıklarında kendilerini daha iyi hissedebilirler.
Op. Dr. Tok Çevik, alerjiyi artıran diğer faktörlerin egzoz dumanı ve paketlenmiş gıdalar olduğunu da belirtti. Alerjik konjonktivit, özellikle çocuklar ve gençlerde sık görülmekte ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalmaktadır. Çevresel etkenler, yani hava kirliliği, işlenmiş gıdalar, mikroplastikler ve kimyasal maddelerin artışı, alerjik rahatsızlıkları kötüleştirmekte ve küresel ısınma polen mevsiminin uzamasına katkıda bulunarak alerjik rahatsızlıkların süresini artırmaktadır.
Korunma İpuçları
Alerjilerin etkilerini minimuma indirmek için, önceden tedbir almak oldukça önemlidir. Alerjiye neden olan etkenlerin belirlenmesi ve gerekiyorsa alerjiden koruyucu ilaçların zamanında kullanılması, yaşam kalitesini artırabilir. Ayrıca çocukların işlenmiş ve paketlenmiş gıdalardan uzak tutulup, doğal sebze ve meyve ile beslenmeye teşvik edilmesi önemli bir detay. Küçük çocukların kreş gibi kalabalık alanlardan uzak tutulması da önerilmektedir. Ev içindeki alerjen oranını azaltmak için ev tozu akarı gibi etkenlere karşı yastık, yorgan ve nevresimlerin 60 derecede yıkanması, yün malzemelerden kaçınılması büyük bir öneme sahiptir.
Alerjik konjonktivitin yaygın belirtileri arasında kaşıntı ve sulanmanın yanı sıra gözde yanma, ışığa karşı hassasiyet ve göz kapaklarında şişlik bulunmaktadır. Hastalığın tanısı, kapsamlı bir inceleme ve ayrıntılı göz muayenesi sonucunda konulmaktadır. Alerjik konjonktivitin tedavisinde, ilk önce alerjene maruziyetin azaltılması büyük önem taşıyor. Bu nedenle, polen mevsiminde camların kapalı tutulması, dışarı çıkarken şapka ve güneş gözlüğü takılması, semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir. Gözleri ovuşturmak, belirtileri kötüleştirebilir, bu nedenle bu alışkanlıktan kaçınılmalıdır. İlaç tedavisi kapsamında, antihistaminik göz damlaları ve kortikosteroid içeren damlaların kullanımı önerilmektedir. Ancak, bunların hekim tavsiyesi olmadan kullanılmaması gerektiği unutulmamalıdır. Tedavi süreci, bireysel ihtiyaçlar doğrultusunda düzenlenmeli ve uzun vadede göz sağlığını korumaya yönelik olmalıdır.