Dispozofobi Hastalığı ve Psikolojik Etkileri
Psikolog Selver Yazıcı, halk arasında ‘istifçilik’ olarak bilinen dispozofobi hastalığı hakkında önemli bilgiler aktardı. Bu hastalığa sahip bireylerin sıklıkla kaybetme korkusuyla yüz yüze olduklarını belirten Yazıcı, “Yaşlı bireyler, yalnız kalma korkularından ötürü atılması gereken eşyaları bile saklama eğilimi gösterebilirler” ifadelerini kullandı.
Kompulsif Biriktirme Eğilimi
Yazıcı, bireylerin zamanla biriktirmeye başlamalarının çevresinde rahatsız edici seviyelere ulaşabileceğini vurguladı. “Dispozofobi, genel olarak kompulsif biriktirme bozukluğu olarak tanımlanabilir. Gereksiz eşyaların, örneğin kırık oyuncakların veya eski kıyafetlerin atılması zor gelmektedir. Bireyler ‘belki bir gün lazım olur’ düşüncesiyle sokaklardan poşet toplayabilirler” diye konuştu. Zamanla, evlerindeki yerler dolmaya başlar ve yaşam alanları daralır. Sonunda, evin çöp eve dönüşmesi ve bunun sonucunda çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmaz olur.
Kaybetme Korkusunun Sebepleri
Yazıcı, dispozofobi hastalarının kaybetme korkuları ile ilişkili olduğunu ifade ederek, “Bu durum genellikle obsesif kompulsif bozuklukla birlikte görülse de, her zaman bununla sınırlı değildir. Kimi zaman genetik veya yalnız kalma hissi veya geçmişteki açlık deneyimleri gibi faktörler etkilidir” dedi. Yazıcı, bu kişilerin hastalıklarının olduğunun farkında olmadıklarını ve çoğunlukla tedaviye, çevreleri tarafından zorlanarak katıldıklarını belirtti.
Psikoterapi ve Tedavi Süreci
Yalnız kalma korkusunun, insanların atılması gereken eşyaları bile saklamalarına yol açtığını söyleyen Yazıcı, “Bu bireyler, genellikle çevreleri tarafından psikoterapiye yönlendirilir. Geçmişlerini anlamak ve bu birikimlerin neden oluştuğunu öğrenmek önem taşır” şeklinde konuştu. Eğer durum ciddi bir boyuta ulaşmışsa, bireyler psikiyatriye yönlendirilerek ilaç tedavisi önerilir. Yazıcı, geçmişte maddi sıkıntı yaşamış bireylerin bazı şeylere ulaşmanın zorluğuyla eşyalarını değerlendirme psikolojisine girebileceğini sözlerine ekledi. Bu nedenle, yalnız kalma hisleri ile birlikte geçmişlerinden gelen eşyalarına bağlılıkları artış göstermektedir.