Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Türkiye’de deprem bilincinin yetersizliği ve alınması gereken önlemler ele alındı

    Türkiye, 6 Şubat 2023’teki yıkıcı depremlerin ardından hala deprem bilincinde istenilen seviyeye ulaşamadı. KTÜ Öğretim Üyesi Dr. Özgenç Akın, depremler sonrası önceliklerin yanlış olduğunu belirtti ve yapı stokunun iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Ege Denizi’ndeki depremler de dikkat çekiyor; olası bir tsunamiden korunmak için önlemler alınması gerektiği ifade edildi.

    Türkiye, 6 Şubat 2023'teki yıkıcı depremlerin ardından hala deprem bilincinde

    Tüm Türkiye’yi derinden etkileyen 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7,8 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, ülkemizde deprem bilincinin yeterince gelişmediği ve insanların daha çok deprem sonrası duruma odaklandığı ifade ediliyor. Ege Denizi’nde devam eden sarsıntılar ise bu durumu daha da gözler önüne seriyor.

    Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Özgenç Akın, depremler sonrası yapılan arama kurtarma ve destek çalışmalarına verilen önem nedeniyle öncü tedbirlerin göz ardı edildiğini vurguladı. Akın, Türkiye’nin Alp-Himalaya deprem kuşağında yer aldığını belirterek, depremlerin yaşanma olasılığının yüksek olduğunu ifade etti. Ülkemizdeki yapıların çoğunun mevcut mevzuat standartlarına uymadığını ve bu durumun depremlere karşı yetersiz kalması anlamına geldiğini dile getirdi. Yenilenen yapı stokunun ve zemin etütlerinin önemine dikkat çeken Akın, yalnızca yüzde 2-3 oranında binaların mevzuata uygun yapıldığını kaydetti.

    Aynı zamanda, 2018 itibarıyla uygulanan yeni sistemle deprem bölgesi kavramının kaldırıldığına işaret eden Akın, artık her bir parselin deprem riskinin değerlendirildiğini söyledi. Trabzon’un deprem durumu ile ilgili değerlendirmeler de yapan Akın, şehrin sahilinden başlayarak masif kayalardan oluştuğunu ve buna uygun yapılaşma yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

    Ege Denizi’nde meydana gelen depremlere de değinen Akın, bu sarsıntıların artmasının yerel volkanik aktiviteye yol açabileceği konusunda belirsizlikler bulunduğunu, ancak şu anki hareketliliğin teknoloji kaynaklı olduğunu ifade etti. Türk kıyılarının büyük bir depremde oluşabilecek tsunamiden etkilenmemesi için gerekli önlemlerin alınmasının önemine işaret etti.