Türkiye ve Kazakistan Arasındaki Akademik İlişkiler Güçleniyor
Türkiye ile Kazakistan, derin tarihî, kültürel ve dilsel bağlara sahip iki ülke olarak, akademik iş birliklerini pekiştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, Ege Üniversitesi ile Kazakistan’daki L.N. Gumilev Avrasya Millî Üniversitesi arasında önemli bir akademik etkinlik gerçekleştirildi.
Öne Çıkan Konferans: “Tarihî Dilcilik ve Türk Birliği”
Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü’ne gelen Filoloji Fakültesi Kazak Dilbilimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bekzhan Abdualıulı, bu ziyareti sırasında “Tarihî Dilcilik ve Türk Birliğinin Dil Modeli” konulu bir konferans gerçekleştirdi. Konferansa moderatörlük yapan Prof. Dr. İbrahim Şahin, katılımcılara tarihi dil biliminin önemini aktardı.
Dilin Birleştirici Rolü
Prof. Dr. Abdualıulı, konuşmasında Türk Dünyası’nın ortak değerlerini bir araya getirirken dil birliğinin kritik rolüne vurgu yaptı. Türk Birliği’nin yalnızca ortak bir dil modeli üzerine inşa edilebileceğini belirten Abdualıulı, antroponimlerin ve toponimlerin tarihi dil bilimi açısından nasıl önemli olduğunu somut örneklerle açıkladı. Ayrıca, Kazakistan’ın dil araştırmalarının, Türk Dünyası genelindeki ortak dil çalışmalarıyla olan bağlantısının, bilimsel iş birliğini artıracağını ifade etti.
Gelecek İçin Ortak Araştırmalar Planlanıyor
Ziyaret sırasında Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü’nün öğretim üyeleriyle yapılan görüşmelerde, iki üniversite arasında ortak araştırma projeleri ve yayınların geliştirilmesi konuları gündeme alındı. Ayrıca, Türk Dünyası üniversiteleri arasında dil, kültür ve tarih alanında yeni iş birliği fırsatlarının değerlendirilmesi gerektiği konuşuldu. Yetkililer, bu görüşmelerin iki kurum arasındaki akademik ilişkileri daha da kuvvetlendireceğini söyledi.
Kültürel Mirasın Korunmasında Önemli Bir Adım
Ege Üniversitesi ile L.N. Gumilev Avrasya Millî Üniversitesi arasında gerçekleşen bu akademik buluşma, Türk Dünyası’nın ortak kültürel ve dil mirasını bilimsel ölçekte koruma ve geliştirme açısından atılmış önemli bir adım olarak değerlendirildi. Bu tür iş birlikleri, iki ülke arasındaki akademik dayanışmayı ve kültürel etkileşimi artırmayı hedefliyor.