Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye, Çin+1 Stratejisinde Öne Çıkacak Ülkeler Arasında Önemli Bir Alternatif Olabilir

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin ‘Çin+1’ stratejisinde öne çıkabileceğini belirterek, bu durumun tekstil, otomotiv ve savunma gibi sektörlerde fırsatlar sunacağını vurguladı. Ayrıca, yatırım ortamının iyileştirilmesi gerektiğini de ekledi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye'nin 'Çin+1' stratejisinde

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye, ‘Çin+1’ stratejisi çerçevesinde dikkate alınan 6 ülkeden biri olarak ön plana çıkabilir. Bu strateji, tekstil, hazır giyim, elektrikli ve elektronik ürünler, otomotiv, makineler ve endüstriyel ekipmanlar, kimya ve petrokimya, gıda ve tarım ile savunma-havacılık sektörleri için ciddi fırsatlar sunmaktadır” açıklamasında bulundu.

İTO Başkanı Avdagiç, Oda’nın mayıs ayındaki Meclis toplantısında iş dünyasına ilişkin güncel gelişmeleri değerlendirdi. Küresel belirsizliklerin yatırımlar üzerindeki etkisine vurgu yapan Avdağiç, “Belirsizlik arttıkça, yatırımcıların risk alma isteği de azalıyor. Türkiye, bu olumsuz durumlarla başa çıkmak için hazırlık yapmalı. Eğer sermaye akışında olumsuz bir gelişme yaşarsak, bu durum, Türk Lirası üzerinde baskı yaratabilir ve dış finansman koşullarını zorlaştırabilir. Öte yandan, tedarik zincirindeki potansiyel değişimler Türkiye için önemli fırsatlar sunabilir. Küresel firmaların Çin’e olan bağımlılıklarını azaltma çabasında Türkiye, önemli bir alternatif üretim merkezi olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu.

Son zamanlarda ‘Çin+1’ diye adlandırılan arz zinciri stratejisinin giderek önem kazandığını belirten Avdagiç, bu durumun özellikle artan jeopolitik gerilimler, COVID-19 pandemisi ve Çin’deki sıkı kapanma uygulamaları ile hızlandığına dikkat çekti.

Avdagiç, değerlendirilen alternatif ülkeler arasında Türkiye, Vietnam, Hindistan, Endonezya, Bangladeş ve Polonya’nın bulunduğunu ifade ederek, “Türkiye, bu stratejiden en iyi şekilde faydalanma potansiyeline sahip. Uzmanlar, ‘tedarik zinciri risklerini en aza indirmek, jeopolitik risklerden kaçınmak, lojistik avantaj sağlamak ve maliyetleri azaltmak’ hedefiyle Çin+1 stratejisinden yararlanacak diğer ülkeler arasında Vietnam, Hindistan, Endonezya, Bangladeş ve Polonya’nın da yer aldığını vurguluyor. Ancak, Türkiye bu altı ülke arasında öncelikli bir konumda olabilir; zira coğrafi olarak Avrupa’ya yakınlık, gelişmiş sanayi altyapısı ve genç, nitelikli iş gücümüzle önemli avantajlar sunuyor” dedi.

Avdağiç, Türkiye’nin kesinlikle Çin+1 stratejisinin en güçlü adaylarından biri olduğunu belirterek, “Fakat dünya çapında şirketlerin bu stratejiyi uygulamakta olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Bu nedenle, yatırım ortamımızı iyileştirmeli, kurumsal kapasitemizi ve dijital altyapımızı güçlendirmeliyiz. Ayrıca, yatırım teşviklerini hedef sektöre yönelik olarak yoğunlaştırmalı ve lojistik yatırımlarını desteklemeliyiz.” ifadelerine yer verdi.

Türkiye’nin özellikle öne çıkabilmesini sağlayan 7 sektör olduğuna dikkat çeken Avdagiç, bunları sıraladı: “Hızlı teslimat gerektiren moda sektöründe coğrafi konumumuz avantaj sağlıyor. Avrupa pazarına gümrüksüz erişim ve yüksek kaliteli ara malı imkânı, elektrikli ve elektronik sektörümüz için fayda sağlıyor. Güçlü ana sanayi ile otomotiv sektörümüz lojistik ve maliyet avantajları elde edebilirken, makineler ve endüstriyel ekipman sektörümüzde de mühendislik kabiliyetimiz artıyor. Kimya ve petrokimya alanında ise rekabetçi fiyatlarla iş birliği potansiyeli mevcut. Gıda ve tarım sektörümüzde, organik üretim imkânları sunulmakta. Nihayetinde, savunma-havacılık sanayisinde de NATO üyeliğimiz sayesinde iş birliği fırsatları genişliyor.”