TBMM Komisyonu Kayıp Yakınlarını Dinledi
TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, ‘Cumartesi Anneleri’, ‘Barış Anneleri’ ve İnsan Hakları Derneği temsilcilerini beşinci kez bir araya getirdi.
Ağabeyinin Akıbetini Soruyor
Cumartesi Anneleri temsilcilerinden İkbal Eren Yarıcı, 1980 yılında gözaltına alınan ağabeyi Hayretin Eren’in kayboluşu ile ilgili duygu dolu ifadelerde bulundu. Yarıcı, “Eğer ağabeyim bir suç işlemişse, onu adalete teslim etmek yetkililerin görevi olmalıydı. Yargılama süreci tamamlanmalıydı. Hayretin Eren ve diğer tüm kayıplar, faili meçhul değildir. Olayın sorumluları belli ve yargılanmalarını talep ediyorum,” dedi. Eren’in gözaltına alındığı dönemdeki polis teşkilatı mensuplarının adını vererek yaşananların sorumluluklarını dile getirdi.
Kayıp Yakınlarının Acı Hikayeleri
Cumartesi Anneleri’nden Maside Ocak Kışlakçı, 1995 yılında gözaltına alınan ağabeyinin durumunu anlattı. “Tüm resmi mercilere başvurdum ama ağabeyimin varlığı inkar edildi. 58 gün sonra Adli Tıp’a ulaştık ve ağabeyimin işkence izleri taşıyan cansız bedenine ait fotoğraflar bulduk,” diyerek yaşadığı acıları paylaştı. Ayrıca, kasım ayı itibarıyla Galatasaray Meydanı’nda sınırlı katılım ile yapılan eylemlerin ağır bir manevi yüke neden olduğunu ifade etti.
Ailelerinin Yaşadığı Kayıplar
Besna Tosun, babası Fehmi Tosun’un 1995 yılında gözaltına alınıp kaybolduğunu anlatarak duygusal bir konuşma yaptı. Tosun, “Babamı bahçemizden götürdüklerinde yaşadığım korkuyu hala unutamıyorum. Olay anında bütün ailemiz çığlık çığlığa aşağıya inmiştik,” dedi. Ayrıca, Lice’de yaşanan köy baskınından sonra babasının kaybolduğunu ve ailelerinin yaşadığı travmaları anlattı.
Adalet ve İnsan Hakları İhtiyacı
Tosun, yaşanan kayıpların aydınlatılması gerektiğini belirtti. “Devletin, geçmişle yüzleşmesi ve tüm sorumluları yargı önüne çıkarması gerekir. Bu süreç, toplumsal güvenin yeniden tesis edilmesi açısından çok önemli,” diyerek taleplerini dile getirdi. Barış Anneleri temsilcisi Rebia Kıran ise, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını ve Meclis’e gelmesini talep etti.
Bu gelişmeler, kayıpların akıbetini öğrenme umuduyla mücadele eden aileler için büyük bir önem taşıyor.