Sivas Numune Hastanesi’nden Hematoloji Uzmanı Dr. Yüksel Aslı Öztürkmen, hemofili hastalığının nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilinçlendirme yaptı. Genetik bir kan hastalığı olan hemofili, pıhtılaşma faktör eksikliğine bağlı olarak oluşuyor ve tedavi süreci ömür boyu devam ediyor.
17 Nisan Dünya Hemofili Günü’nde, Türk Hematoloji Derneği ve Novo Nordisk’in hazırladığı “Olağan Dışı Durumlarda Hemofili Hastalarının Yönetimi Uzlaşı Raporu”, hemofili hastalarının tedaviye kesintisiz erişimini sağlamak için hayati çözümler sunuyor. Uzlaşı Raporu, afet gibi olağan dışı durumlarda hasta ve sağlık çalışanlarına rehberlik edecek nitelikte.
Prof. Dr. Yusuf Bilen, Dünya Hemofili Günü’nde, hemofili hastalarının düzenli tedavi ve takip ile sağlıklı bir yaşam sürdürebileceğini vurguladı. Hastalığın doğuştan gelen protein eksikliği nedeniyle kanama riskinin arttığı belirtilerek, tedavi yöntemlerinin modern tıpla geliştiği ifade edildi.
Medicana Çamlıca Hastanesi’nden Prof. Dr. Özkan Sayan, 17 Nisan Dünya Hemofili Günü’nde yaptığı açıklamada, genetik bir hastalık olan hemofilinin erkeklerde daha yaygın görüldüğünü belirterek, tedaviyle sağlıklı yaşam sürmenin mümkün olduğunu ifade etti. Hemofili A, B ve C olmak üzere üç türü bulunuyor ve modern tedavilerle hastalığın yönetimi kolaylaşıyor.
Düzce Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Hasan Göze, 17 Nisan Dünya Hemofili Günü’nde hemofili A ve B’nin erkeklerde daha yaygın olduğunu ve en sık görülen tipin Hemofili A olduğunu belirtti. Hemofili tedavisinin yönetilebilir olduğu, hastaların bilinçli bir yaşam sürdürebileceği vurgulandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, hemofili A hastaları için evde deri altına uygulanabilen ilacın geri ödeme kapsamına alındığını duyurdu. Bu gelişmenin, hastaların ailelerine büyük kolaylık sağlayacağı ifade edildi.
