Nöbetçi Eczaneler
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Türkiye ve Rusya’nın ülkesindeki askeri varlıklarına dikkat çekerek, “Suriye ile diğer devletler arasındaki eski anlaşmaları sona erdirdik ve yeni anlaşmalar oluşturma aşamasındayız” şeklinde açıklamalarda bulundu. Başkan eş-Şara, başkent Şam’da The New York Times ile yaptığı röportajda, Suriye’de ortaya çıkacak bir kaosun sadece komşu ülkelerin değil, dünyanın genelinin zararına olacağını ifade etti. Özellikle Türkiye ve Beşar Esad’ın destekçisi olan Rusya ile yeni müzakerelerin yürütüldüğünü vurgulayan eş-Şara, “Ülkemizde Türk ve Rus askeri varlığı bulunuyor” dedi.
Eş-Şara, sözlerine devam ederek, mevcut durumun bölgedeki güvenlik ilişkilerine yenilikler getirdiğine dikkat çekti. Özellikle bölge ülkeleri ile Avrupa’daki birçok ülkenin, Suriye’nin istikrarından dolayı önemli çıkarları olduğunu belirtti.
Askeri destek arayışlarına değinen eş-Şara, Suriye’deki askeri üslerin yasal çerçeveye uyum göstermesi gerektiğinin altını çizerek, yeni anlaşmaların Suriye’nin bağımsızlığı ve güvenliğini garanti altına alması gerektiğini ifade etti. Rusya’nın Suriye ordusuna önemli katkılarda bulunduğuna dikkat çeken eş-Şara, gelecekte başka ülkelerden de destek alabileceklerini belirtti. Ancak şu ana kadar Rusya dışında herhangi bir alternatif Sunulmadığını ekledi.
Ayrıca ABD’ye yönelik yaptırımların kaldırılması konusunda çağrıda bulunan eş-Şara, bu yaptırımların önceki rejimin hatalarına bir yanıt olarak uygulandığını belirtti. Yaptırımların gözden geçirilip, bazı koşullarının tartışılması gerektiğini de ifade etti. Suriye’nin topraklarının başka ülkelere tehdit oluşturması için kullanılmayacağına dair taahhüdünü yineleyen eş-Şara, bu konudaki kararlılığını vurguladı. Mart ayında Alevi vatandaşlarına yönelik gerçekleştirilen saldırılarla bağlantılı olarak, hükümetinin barış adına kararlılıkla hareket edeceğini ve sorumluları yargılayacağını söyledi. Ayrıca, Suriye’nin güçlü bir orduya sahip olmasının zaman alacağını dile getirerek, bu sürecin kolay olmayacağını ifade etti.
