Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Sındırgı’daki 6.1 Büyüklüğündeki Depremde En Fazla Hasar Kırsal Mahallelerde Meydana Geldi

    Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos’ta meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından, Prof. Dr. Süleyman Gücek, özellikle kırsal alanlardaki köylerde ağır hasar tespit ettiklerini belirtti. Kertil, Kızılgür, Alacaatlı ve Gölcük köylerinde yıkım yaygınken, yapısal zayıflıkların dikkat çekici olduğunu vurguladı. Gücek, vatandaşların duvar çatlakları konusundaki endişelerini giderirken, depreme karşı dayanıklı yapılar inşa etmenin önemine dikkat çekti.

    Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos'ta meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin

    Balıkesir’in Sındırgı İlçesinde 6.1 Büyüklüğündeki Deprem Sonrası İncelemeler Devam Ediyor

    Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos gecesi meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından, Afyon Kocatepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Gücek, bölgedeki hasar tespit çalışmalarıyla ilgili bilgiler paylaştı. Gücek, en fazla hasarın fay hattının üzerinde yer alan kırsal yerleşim alanlarında meydana geldiğini açıkladı.

    Deprem Sonrasında Hasar Tespit Çalışmaları Başlatıldı

    Prof. Dr. Gücek, deprem sonrası sabahın erken saatlerinde bölgeye ulaştıklarını ve hasar tespit çalışmalarının hemen başladığını ifade etti. “Afyonkarahisar’dan yola çıkarak Sındırgı’ya geldiğimizde, 500’e yakın ağır hasarlı yapı tespit ettik. İlçe merkezindeki tek bir bina tamamen yıkılmasına rağmen durum bu açıdan sevindirici sayılır. Ancak kırsal alanlarda tablo daha iç karartıcı.” vurgusunu yaptı.

    Kırsal Alanlarda Durum İçler Acısı

    Sındırgı’nın fay hattı üzerinde bulunan Kertil, Kızılgür, Alacaatlı ve Gölcük köylerinin ağır hasar aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Gücek, bu bölgelerde inşa edilen yapıların genellikle eski tekniklerle yapıldığını belirtti. Ek olarak, depremin yüzeye yakın bir derinlikte gerçekleşmesinin de hasarı artırdığını kaydetti. “Yerel olarak yıkılan binanın hemen yanı başındaki yapıda hasar olmaması dikkat çekici. Bu durum, yıkılan yapının mühendislik hizmetinden yoksun olmasının veya yapısal zayıflıkların etkisiyle açıklanabilir. Detaylı incelemelerin ardından kesin nedenler netleşecek.” şeklinde konuştu.

    Vatandaşların Korkuları Yersiz Olabilir

    Hasar tespit alanında vatandaşların en çok duvar çatlaklarından endişe duyduğunu belirten Prof. Dr. Süleyman Gücek, bu konudaki kaygıların gereksiz olduğunu ifade etti. “Duvar çatlakları görsel bir sorun yaratabilir, ancak önemli olan yapının taşıyıcı sisteminin sağlam olup olmadığıdır. Betonarme binalarda kolon ve kirişlerde bir zarar yoksa, bu yapılar az hasarlı veya hasarsız olarak değerlendiriliyor. Biz de insanlara bu bilgileri ulaştırarak tedirginliklerini azaltmaya çalışıyoruz.” dedi.

    Gelecekteki Artçı Sarsıntılara Karşı Dikkatli Olunmalı

    Artçı depremlerin sürdüğünü söyleyen Gücek, vatandaşların güvenilir yapıların seçimine dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı. “Sındırgı’daki depremin şiddeti 6.1 olarak ölçüldü ve artçıların devam etmesi olası. Akşehir’den Sındırgı’ya kadar uzanan bu fay zonu, geçmişte büyük depremlere yol açmış bir sistem. Dolayısıyla, bu fay hattının gelecekte de deprem oluşturması kaçınılmaz. Ancak, bu depremlerin zamanını kesin olarak söylemek mümkün değil.” şeklinde değerlendirdi.

    Prof. Dr. Süleyman Gücek, güvenli yapılar tasarlamanın önemine de değinerek, “Doğru zemine uygun yapılar inşa edilmeli. Alüvyon zeminlerde mühendislik hizmeti almış ve denetlenen yapılar, deprem sırasında güvenlik sağlıyor. 6 Şubat depremlerinden alınacak derslerle bu konunun önemi daha iyi anlaşılıyor.” ifadesini kullandı.