Bir başkasına bulaştırma riski olmayan bu hastalık bağışıklık sisteminin olması gerekenden fazla aktif hale gelip sağlıklı hücrelere saldırmasıyla meydana gelir.


Sedef hastalığı nasıl oluşur?

Normalde sağlıklı bir insanın vücudunda yeni deriyi oluşturup eskisini atma döngüsü 1 ay sürer. Fakat bu hastalığı gösteren bireylerde durum bu şekilde ilerlemez. Hücreler çok hızlı bölündüğü için vücut eski deriyi atamadan yeni deri eklenir. Eski deriyi atamayan vücut deriyi biriktirir ve yüzeye doğru iter. Bu hastalığa sahip bireylerde derinin üzerinde çok rahat gözlemlenebilen küme halindeki kızarık, kabarık, kaşıntılı hücrelerdir. Bu hastalığı tetikleyen birden fazla faktör vardır. Kısaca sıralamak gerekirse: cilde zarar veren güneş yanığı, sinek ısırığı, kesik gibi etkenler veya stresli bir yaşam sürmek bununla beraber aşırı sigara ve alkol tüketimi, D vitamini eksikliği ve bazı ilaçların yan etkisi olarak sedef hastalığı baş gösterebilir.

Sedef hastalığı belirtileri

Özellikle dirseklerde ve dizde küme halinde kabarcıklar, kızarıklıklar ve kaşıntı saptanıyorsa sedef hastalığından şüphelenilebilir. Bunun yanı sıra genital bölge, tırnaklar, kafa derisi, kollar, avuç içleri de hastalığın gözlemlenebileceği bölgeler arasında olmaktadır. Bu belirtileri gösteren bireylerin sağlık açısından alanında uzman doktorlara başvurmaları gerekmektedir.

Sedef hastalığı nasıl geçer?

Sedef hastalığı için birçok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Fakat hiçbirinin kesinlik teminatı yoktur. Tedavi uygulanır iyileşme gözlemlenebilir bununla birlikte hastalık tekrar baş gösterebilir. Bu birçok tedavi yönteminin hangisinin uygulanması gerektiği ise kişiden kişiye değişmektedir. Yaş, cinsiyet, hastalığının ne derece ileri olduğu, ekonomik anlamda tedaviyi karşılayıp karşılayamayacağı, hali hazırda herhangi bir hastalığı olup olmadığı gibi değişken durumlar için tedavi yöntemi de değişiklik gösterebilir. Tedavi yöntemlerinden bazıları:
1.) Merhem, krem gibi ilaçlar ilk başvurulan tedavi yöntemidir. Doğrudan cilde uygulanan bu tedavi yöntemi cilt hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatarak hastanın tedavisinde etkili bir yöntemdir.
2.) Işık terapisi de yine cilde doğrudan uygulanan bir başka tedavi yöntemidir. Özel ekipmanlarla UV ışınlarını hastalığın olduğu bölgeye doğru uygulanmasıyla hücrelerin hızla çoğalması engellenir. 
3.) Oral tedavi yöntemi ise ağızdan alınan sıvı veya katı formdaki ilaçların diğer tedavi yöntemlerindeki gibi hücrelerin kontrolsüz çoğalmasını engellemektir. Bu tedavi yönteminde hedef bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemine etki ederek hücre çoğalmasını engeller. Bu tedavi daha çok hastalığı orta ve ileri seviyedeki kişilere uygulanır.
4.) Bir başka tedavi yöntemi ise biyolojik tedavi yöntemidir. Keza bu yöntem de hastalığı ileri boyutta ve orta seviyede olan bireylere kullanılır. Bu tedavi de enjeksiyon veya infüzyon yolu ile hastaya uygulanır. Bağışıklık sisteminde aşırı üretilen özelleşmiş proteinleri hedef alarak enflamasyonu azaltmayı amaçlar. 
Bu tedavi yöntemleri etkili ama kesin yöntemler değildir.