Nöbetçi Eczaneler
Savunma Sanayisinin Önemi ve Güncel Gelişmeler
Savunma Sanayicileri Derneği Başkanı Osman Okyay, savunma sanayisinin, ülkeler arasında karşılıklı bağımlılık oluşturan en temel alanlardan biri olduğunu vurguladı. Okyay, “Bugün hiçbir ülke savunma sanayinde tek başına yeterli değildir” diyerek bu durumu ifade etti.
Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün davetlisi olarak kentte bulunan Okyay, Düzce Üniversitesi’nde gerçekleştirilen fahri doktora töreninde “Dünyada ve Türkiye’de Savunma Sanayinde Son Gelişmeler” başlıklı bir konferans düzenledi. Törende aldığı doktora unvanının ardından konuşan Okyay, savunma sanayinin kritik önemini dört ana nedene dayandırarak şu ifadeleri kullandı: “Savunma sanayi teknolojinin kaynağıdır. Tarih boyunca bilinen pek çok teknolojinin çıkış noktası, savunma amaçlı olmuştur. İlk olarak, bu sektör kullanıldığı alanlar sayesinde hayatımıza dahil olan teknolojileri üretmektedir. İkincisi, bunun milli bağımsızlığın temel şartı olduğudur. Bağımsız bir savunma sanayinizi tesis etmediğiniz sürece, milli bağımsızlığınızı sürdüremezsiniz. Özellikle tarihte yaşanan ambargolar bunu kanıtlamaktadır. Üçüncü olarak, uluslararası ilişkiler açısından askeri güç önemli bir bileşendir. Burada tanımlayabileceğimiz üç temel unsur siyasi, ekonomik ve askeri güçtür ve askeri gücün temeli savunma sanayidir. İhracat potansiyeli, ülkeler arası ilişkilerde hayati bir rol oynar. Son olarak, ekonomik açıdan savunma sanayini geliştirmezseniz, ihtiyaç duyduğunuz her ürünü dış kaynaklardan almak zorunda kalırsınız ki bu da maliyeti katbekat artırır.”
Küresel Savunma Sanayi Dinamikleri
Okyay, savunma sanayinde hiçbir ülkenin tek başına yeterli olamayacağını belirtti ve “Bugün süper güç olarak nitelendirilen ABD bile kritik malzemeler için Çin’e bağımlı bir pozisyonda. Özellikle çeşitli askeri ürünlerde kullanılan mıknatıslar bunun önemli bir örneğidir” dedi. Bunun yanı sıra, Çin’in henüz tam olarak geliştiremediği savaş uçağı motorları için Rusya’ya bağımlı olduğunu da ifade etti.
Okyay, “Son olarak, Ukrayna savaşının başlarında Rusya’nın İran’dan temin ettiği kamikaze dronelar ciddi bir zafiyeti gözler önüne seriyor. Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte Avrupa, NATO aracılığıyla ABD’ye güvenmesini sağlamıştı. Ancak, Trump’ın tutumu ve Ukrayna Krizi, Avrupa ülkelerinde güvenlik endişelerini artırdı. Avrupa Birliği, savunma alanındaki dışa bağımlılığını fark ederek harekete geçtiği gibi, çeşitli girişimlerde de bulunuyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Savunma Sanayi Yolculuğu
Türkiye’deki savunma yatırımlarının kritik bir eşik aşmakta olduğunu belirten Okyay, bu sürecin önemli bir hazırlık aşamasından geçtiğini sözlerine ekledi. Türkiye’deki savunma sanayinin başlangıç tarihi Vecihi Hürkuş ile başlasa da 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra yaşanan ambargolar neticesinde Aselsan’ın kurulmasıyla birlikte ikinci bir atak oluştuğunu ifade etti. “Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nı oluşturmuş ve bu çerçevede Kale Grubu olarak biz de Stinger füzelerimiz ile sektöre dâhil olduk. İlk 20 yılda ortak ve lisans altı üretim yaptık. Sonrasında ise Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugünkü milli ürünlerimizin temelleri atıldı.” dedi.
Yapay Zeka ve Savunma Sanayinin Geleceği
Savunma sanayi ve yeni teknolojiler arasındaki ilişkiye dikkat çeken Okyay, yapay zeka yatırımlarının hız kazandığını ve bu alanda önemli gelişmeler yaşandığını belirtti. “İnsansız sistemlerin, sensör ağlarının ve yapay zeka uygulamalarının bu sektörü dönüştürücü bir etkisi olacak” dedi. “ABD, yapay zeka ve dijitalleşmeye yıllık 2,5 Trilyon Dolar yatırım yapıyor. Bu yatırım rakamı, günde 6 Milyar Dolar seviyesine ulaşmaktadır.”
Okyay, son olarak Türkiye’de Baykar ve TUSAŞ tarafından geliştirilen sürü uçuşu yeteneğine sahip İHA’ların önemine değinerek, “Bu tür insansız sistemlerin uyumu, gelecekteki muharebelerin seyrini değiştirebilir” şeklinde sözlerini tamamladı.