Rize merkezli akademisyenler tarafından hayata geçirilen ‘Akıllı İmplant Projesi’ sayesinde dental implantların kullanım süresi önemli ölçüde uzatıldı. Bu projeye Rize’de gerçekleştirildiği için ‘Rimplant’ adı verildi.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) akademik kadrosu, 3 yıl süren titiz çalışmalar sonucunda dünyaya örnek teşkil edecek bir yeniliğe imza attı. Ağız ve Diş Sağlığı alanında gerçekleştirilen araştırmada implantların ömrünü, insan ömrünü aşacak şekilde uzun tutan bir proje geliştirildi. Rize’de yapılan bu çalışmaların isimlendirilmesinde Rimplant terimi tercih edildi. Sonuçlar, titanyum yapıda geliştirilen ‘Metal-Organik Kafes (MOF)’ içeren antibakteriyel/antimikrobiyal özellikli dental implant üretiminin Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmesiyle taçlandırıldı.
Projeyi hayata geçiren ekipten Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vagif Nevruzoğlu, çalışmanın mühendislik açısından önemine vurgu yaparak implantın içerisinde bir boşluk keşfettiklerini söyledi. Bu boşluğu sıkışmış hava ile doldurarak statik basınç oluşturduklarını ve bu durumun olumsuz etkilerine dair gözlemlerde bulunduklarını aktaran Nevruzoğlu, “İmplantın iç kısmında lazerle nano boyutlu kanallar açıp antibakteriyel ajanların dokuya salınımını sağladık. Dış kısımda bulunan antibakteriyel özellik zamanla etkisini kaybettiğinden boşluğa antibakteriyel maddeler yükleyerek implantın ömrünü uzatmayı başardık. Eğer bu ajanlar tükendiğinde, vida açarak yeni ajanlar ekleyerek implanın kullanımını süreklilik kazandırıyoruz” dedi.
Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Şaban Beriş, diş implantlarını daha ileri bir noktaya taşıdıklarını belirterek, “Ekibimizle birlikte tıp camiasının bazı sorunlarına çözümler üretmeye çalıştık. Son çalışmamız ile diş implantlarını bir üst seviyeye çıkardık. Hem antibakteriyel ajan hem de ilaç taşıyabilen bir özellik geliştirdik. Lazerle açılan kanallar sayesinde dokunun ilaca erişim açısından fayda sağladık. Bu yöntem, kanalların fiziksel dayanıklılığını artırarak insan ömründen daha uzun bir kullanım süresine olanak tanımaktadır” şeklinde konuştu.